11 Mayıs 2010 Salı

kaçış


Yıllar öncesinden tanışıyoruz. Eşimle beraber yazlık evlerine gidip kalmışlığımız var. Sevmiştik de birbirimizi, eğlenmiştik beraber. Sonra koptuk hiç görüşmedik, hiç rastlaşmadık bir daha.
Taa ki bir sene önce, yaşadığımız sitenin bahçesinde karşılaşıncaya dek.  Bir komşumuza gelmişler eşi ve oğluyla beraber.  Oğlu benimki ile aynı yaşta.  Sevindik karşılaştığımıza, hep görüşürüz artık diye ayrıldık, samimi arkadaşlarıymış çünkü bu komşular.
İkinci karşılaşmamızda kucağımda benim oğlan vardı, başını her zamanki gibi omzuma yaslamış.  " Bak bu benim oğlum" dedim. "uyuyor mu? " diye sordu. "Yok" dedim "başını tam olarak tutamıyor daha" sonra özetledim kısaca.
O günden beri  hava güzelse eğer, neredeyse her haftasonu karşılaşıyoruz bahçede. Mümkünse yolunu değiştiriyor, değilse hafif bir baş hareketiyle selam veriyor. Yüzümüze bakmıyor, konuşmuyor.

Biliyorum aslında niye böyle yaptığını. Hiç başıma gelmez böyle şeyler diye düşünen insanlardan o.  Korkuyor, o kadar çok korkuyor ki ne konuşacağını  bile bilemiyor. Yokmuş gibi davranıyor, hiç olmamış gibi...
Yazık, çok şey kaçırıyor...

6 yorum:

  1. Nasil cumle kuracagini bilemeyen insanlarin, uzakta kalmalari bence de daha iyi..
    Amerika'da Ronald McDonald evinde kaldigimiz donemde ki minigim hastanedeydi o zaman, disaridan hemen hergun bir ailenin gelip, orada sadece hastanede yatan cocuklarina yakin olabilmek icin siginan annelere ve babalara, gonullu olarak yemek pisirmeye geldiklerine tanik oldum...Yemekleri bir ziyafet havasinda hazirliyorlar, sunuyorlar, etraftaki daginikligi toparladiktan sonra ailenin kucukleri morali bozuk olan ailelere kendi caplarinda eglenceler gosteriler sunuyorlardi..bu organizasyonlar pazar kahvaltilari da kapsiyordu.. Kendilerince tanimadiklari ancak manevi destege ihtiyaci olan insanlara omuz oluyorlardi.. Bu kisiler yapmaya calistiklari bu guzelliklere, kucuk yastaki cocuklarini da dahil ediyorlar ve daha o yaslarda insanlari anlamak ve onlarin zor gunlerinde yanlarinda olabilmeyi ve duygulari paylasabilmeyi ogretiyorlardi.. Ben hayran olmustum...

    YanıtlaSil
  2. Mc Donald evi dedin ya, tüylerim diken diken oldu. Bizim tedavi gördüğümüz hastanede de vardı, kesin başlıbaşına bir yazı konusu olur. Bizimki daha çok bekleme odası ve anneler çocuklarının yanında kalırken babaların koltukların üzerinde uyuduğu, çok iyi niyetlerle yapılmış ama çok zavallı görüntüsü olan bir yerdi.

    YanıtlaSil
  3. sen yazmasan anlatılanla aynı şey olduğunun bile bilincine varamadım ben mcdonald evinin. buradakinin de amacı buymuş yani... ne komik; bir de yardım sever, vs geçiniriz milletçek. dinimiz de emreder ya bu tip şeyleri. ama kırıntısını göremedik. sadece acımayı ve ayıplamayı biliyoruz. aslında o 'ev'in görüntüsü değildi zavallı olan şey. işlevsizliği orayı zavallı hale getiriyordu. üst katında banyo ve çamaşır makinası falan da vardı, hiç kullanılmayan, çünkü izin verilmeyen. efendim gönüllü kişinin refakati gerekiyormuş kullanmak için. 18 ay boyunca hiç görmedim gönüllü falan. oranın hala varolması ve dolu olduğu gerçeğini atlatamıyorum bir türlü. bizim işimiz bitti belki ama daha niceleri gelip gidiyor oraya...

    YanıtlaSil
  4. Ben yaklasik iki ay kaldim orada ve meleklerle cevrili bir ortamda gecirdik bu sureyi.. Zaten orada gecirdigim bu surecten sonra yeryuzunde, fiziksel goruntulere sahip melekler olduguna inandim.. Ve hatta simdi se bununla ilgili bir kitap okuyorum. Burada bizim gibi cocugu hastanede yatarak tedavi goren anne babalar sizi hic tanimadan size nasil yardimci olabilecegini soruyorlar..Oyle formaliteden de degil.. bunu anliyorsunuz... Hele evin yoneticileri, calisanlari .. hastaneye gidip gelen shuttle soforu.. hepsi sana birseyler yapabilmek icin deli oluyor.. Butun yiyecek..kozmetik ..giyecek firmalari ve hatta kiliseler bagislarda bulunuyor..Ornegin bizdeki Tamek gibi..yiyecekler konserveler..akliniza gelebilecek her turlu meyve sebze konserveleri.. veya Ulker'i dusunun sutler yogurtlar vs... Bazen nereden geldigini bilmediginiz dev pastalar sizi bekliyor.. Abartmiyorum..ben bunlari bizzat yasadim.. Kiliseler bebeginiz icin sapkalar patikler battaniyeler orup gonderiyor..Hatta hic unutmuyorum... ilk anneler gunumdu ve bebegim hastanedeydi.. Biz hastaneden eve (Ronald McDonald) geldik bir baktik ki bir zarf bizi bekliyor..Actik ki ne goreyim, benim ufakligin adiyla gonderilmis bir mektup.. Icinde guzel bir yazi annesi icin ve bir siir.. Sanki o bana duygularini yazmis ve gondermisti..Bunu bile dusunmuslerdi.. Aradan gecen bunca zaman sonra dusunuyorum da..orasi bize cektigimiz o azplar icinde sunulmus bir cennetti.. Biz boyle biryerin oldugunu bile orada ogrendik.. Ben burada hamburgerlerini alirken kasanin kenarinda seffaf bagis kutularini goruyordum ancak acaba gercekten yerini buluyor mu diye dusunuyordum.. Ama Amerika'da bulduguna sahit oldum..

    YanıtlaSil
  5. Turkiye'e dondukten sonra duydugum minnettarlik duygusunu Amerikadaki merkezlerine yazarak bildirmek ve hatta gunun birinde Turkiye'de de boyle bir projeleri olursa seve seve gonullu olarak yardimci olabilecegimi soyledim.. Ulkemin bu tur karsiliksiz desteklere o kadar ihtiyaci var ki dedim.. Hayalimde canlandirmistim..Cesitli firmalarla gorusecektim ve onlardan belirli araliklarda fabrikalarindan urunlerinden gondermelerini isteyecektim.. aradan epey bir sure gecti ve biz de bir MR cekimimiydi yoksa hastane cikislarimizdan miydi bilemiyorum..Yolda arabada eve donuyorduk bebegim kucagimdaydi..bir telefon geldi..Mc Donald Turkiye ofisinden ariyorlardi.. (Bu arada yanlis anlasilmasin bu mektubu Turkiyeye dondukten sonra yazmistim).. Bana Amerika merkezden bilgilerimi aldiklarini ve yazdigimi mektubu hatirlatti..ve cok memnun olmuslar.. Kendilerinin de burada benzer calismalar baslattiklarini ancak Amerikadaki gibi basli basina bir ev degil hastanelerde bolumler actiklarini soylediler.. Hasta cocuklarin ebeveynleri icin.. Gonullu olarak da eger istersem onkolojide yatan cocuklara masal ya da hikaye okuyabilecegimi ...onlarla eglenceli zaman gecirebilecegimi soylediler.. Oncelikle mektubumun amacina ulasmasina cok sevindim..Ancak kibarca bu hastaligin cok riskli oldugunu ve cocuklardan biri agirlassa benim daha da kahrolacagimi soyledim..Aileye destek degil daha da uzuntu verebilecegimi soyledim..Aslinda ben henuz kendi bulundugum durumu tam algilayamamis ancak travma da geciriyordum..Onlara mumkunse, bu sekilde yine yardimci olabilecegimi ancak daha hafif hastaligi olan cocuklara daha cok yardimci olabilecegimi soyledim.. Onlar da tesekkur ettiler ve bana doneceklerini soylediler.. Bilemiyorum belki de dondugumde bana yapilan tum guzellikler ve verilen destekten dolayi kendimi o kadar ezik hissettim ki simdi dusunuyorum da sanirim biran once ben de karsiliginda birsey yapmaliyim diye dusunmusum..

    Bu arada burada konaklama ucretli ve sirali.. Zaten cogu zaman tamamen dolu olur.. Aileler tedavi zamani belliyse onceden yer talep ederler..Ucretli derken size soruyorlar gunluk ne kadar odeyebilirsiniz? Orada geceligine 100 USD veren de vardi 5 USD veren de..Ancak kimse yalan soylemiyordu..Amac orayi somurmek degil baskalari icin de ayakta kalabilmesine yardimci olmak..yine vakfa yardimdi yani..

    Biz de annemle cok konusurduk..gercek musluman kim diye? ve cenneti en cok bu insanlarin hakkettigini.. orada hastanede agladigim donemlerde hic tanimadigim insanlar gelip bana sadece sariliyorlardi ve herseyin yoluna girecegini soyleyerek beni rahatlatip uzaklasiyorlardi..Buradaki hastanede yine cevremizde hic tanimadigimiz insanlar var .. sadece kafalarini kapidan odanin icine uzatip..ne oldu?? nesi var? ne diyor dr lar.. diyorlardi.. SANKI Benim de oradaki tek kaygim onlarin merakini gidermekti.. Iste aramizdaki fark..

    YanıtlaSil
  6. Cenem bayagi bir dusmus ya.. Kusura bakma.Blog seninki olmaktan cikacak neredeyse. :-)

    YanıtlaSil