25 Mayıs 2010 Salı

albüm

Bana bugün anormal gelen şey başkasına normal gelebiliyor. Dün normal diye düşündüğüm şeyin bugün anormal gelmesi gibi. Herşey o an içinde ve bulunduğu koşullarla değerlendirilmeli, önyargısız...
 Şahit olduğum en anormal olay Marmara Ünv. yoğun bakımdaki kız kardeşlerin yaşadıklarıydı.
3 kız kardeş en küçükleri Merve, 12 yaşında, komada... 2 ablasını bırakmışlar başında, baksınlar ilgilensinler diye.  Biri olsun 16 diğeri taş çatlasın 18 yaşında. Yoğun bakım deyince öyle kapalı odalardan bahsetmiyorum. Aynı diğer odalar gibi refakatçi yanında sandalyede oturuyor, geceleri orada uyuyor.  Sadece daha fazla makine var, daha fazla ses, daha çok hemşire ve doktor girip çıkıyor içeri. Bir sürü hasta yanyana, hepsi çocuk, hepsi dertli.
Merve epilepsi hastası, şuuru yerinde değil, solunum cihazına bağlı yatıyor öylece.  Nöbet geçirdiğini ağzından çıkan köpüklerden anlıyoruz hemen koşuyor hemşireler.
Ben karşısındaki yataktayım oğlanla beraber. Bu 3. yatışım bu odada. Oğlan ameliyattan çıkmış, gözlem altında, yani kucağımda. Karşımızda komada Merve, yanımızda hiç büyümeyen kalp hastası parmak bebek Rabia. Kimseler düşmemeli bu yataklara, kimseler şahit olmamalı bu manzaralara. Yüreğim büzülmüş üzüntüden, ciğerler kocaman derin nefeslerden.
Mervenin ablaları çok uzun zamandır buradalar, anneleri nerede soramıyorum, çok sıkılıyor kızlar. Tek eğlenceleri fotograf çekmek odada. Gördüğüm en absürd albüme sahipler. Merve için bir albüm hazırlıyorlar. Onunla ilgilenen herkesi, her doktoru, her hemşireyi tek tek fotograflıyorlar kızın başucunda. Uyanınca gösterecekler...Herkes poz veriyor yüzlerinde garip bir gülümsemeyle. Merve hep aynı, gözler kapalı ağzında tüp takılı. Tüylerim diken diken bakıyorum fotograflara, gördüğüm en anormal şey bu. Ama onlar için bu hayata tutunma yolu, bu onların umudu. o yüzden normal, hem de çok.
Bir akşam vakti gidiveriyor Merve bir nöbet sırasında hiç uyanamıyor, hiç göremiyor albümünü.  Önce derin bir üzüntü kaplıyor içimi sonra "İyi ki o anda odada değildim" diye düşünüyorum. İşte bu asıl "anormal" insanın aklına kendisinin gelmesi, kendisini düşünmesi, utanıyorum...
(enstalasyon: sandra evertson)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder