26 Nisan 2010 Pazartesi

bir ihtimal daha var


Beni hiç tanımayan insanlarla beraberken öyle anlar oluyor ki anlatmak zorunda kalıyorum başımdan geçenleri.

Bazen seyrettiğim bir filmi özetlermişçesine , sanki bunları yaşayan ben değilmişim gibi olabildiğince sakin ve olabildiğince çabuk dökülüveriyor hikaye. Karşımdaki kişi eğer sağduyulu biriyse gelen tepkiler çok insanca oluyor. Bazılarının olgunluklarına ve hayata bakış açılarına hayran kalıyorum, içim açılıyor, iyi ki tanıştık diyorum. Bazılarının da zayıflıkları ve kafalarının çalışma şekli beni ürpertiyor. Mesela "bari kız çocuğu olsaydı, evde tutmak daha kolay olurdu" gibi tepkiler geliyor. Kafasında çoktan hapsetti çocuğu eve de, cinsiyeti onu rahatsız etti gibi. İşte o zaman şükrediyorum bu çocuk ona değil de bana geldiği için. Herşeye şükredebiliyor insan...

Bazen de karşımdaki kişi eğer tıp camiasındansa benim sakinliğime kendi mesleki profesyonelliği ile tepkiler verebiliyor. Aynı son gittiğim jinekoloğun yaptığı gibi. Hikayeyi duyduktan sonra, problemi öğrendiğimiz anda neden hamileliği sonlandırmadığımı sormuştu. "36 haftalıktım" dedim "doğuma 2 hafta vardı ve inanın aklımın köşesinden bile geçmedi böyle bir ihtimal" Sadece "peki şimdi ne yapacağız"" diye düşündüğümü anlatmaya çalıştım. Yani nasıl savaşacağız? "Hayır" dedi "doğuracaktınız ve kalbine bir iğne yapılacaktı, bu kadar basit." Çabucacık terk ettim muayenehaneyi. O adamı daha fazla dinlemek istemedim. 2 gün kendime gelemediğimi hatırlıyorum. Böyle şeylerin uygulandığından haberim yoktu. Doğmayı başarabilmiş bir insanın probleminin ne olduğu daha teşhis bile edilmemişken, annenin rızası ile doğurtan tarafından hayatının sonlandırılabileceği ihtimali çok ağır gelmişti. Adam bana aslında açıkça boşuna yaşamışsınız bunca şeyi, olayın başındayken kesip atacaktınız demek istedi.Ya o adama rastlasaydım hamileyken? Ya o benim jinekoloğum olsaydı?
(fotograf Ben Lamberty)

6 yorum:

  1. bırak işin düşünce ve vicdan tarafını, bu işin bir de kanuni tarafı var. o jinekolog beyefendi bu bahsettiği uygulamayı kendisi mi yapıyor acaba?.. dünya ötenaziyi henüz sindirememişken doğan bebeğe iğne batırma işini beyimiz güzelce yalayıp yutmuş bakıyorum. aslında engelli bir çocuk sahibi olmaktansa o durumun etrafında dönenler çok daha zor. kişi insan denen şeyin ne menem bir şey olduğunu daha sıkılıkla tecrübe etmek zorunda kalıyor. ki bu da korkunç bir şey.

    YanıtlaSil
  2. Ne vicdansız insanlar var şu dünyada...
    Aklım almıyor söylediği şeyi...
    Bana karnımdaki bebeğim 32 haftalıkken göğüs kanseri teşhisi kondu da yine de çocuğumu alelacele doğurup kendimi kurtarayım diye düşünmedim. Acaba yeterince gelişti mi? sağlıklı yaşar mı yaşamaz mı? diye binbir endişe içinde kıvranırken, hayatımı risk etme pahasına pazarlıkla 3 hafta daha ertelettim doğumu. İnsan içinde büyüttüğü yarusuna nasıl olur da kıyabilir ki... aklım almıyor.
    Bu kadar mı duygusuz oluyor doktorlar..

    YanıtlaSil
  3. Allah allah. Biz bu tür bir uygulamanın yasal olarak yasak olduğunu lise çağındayken öğrendik. Acaba bu gerçek olabilir mi? Bu adam cellat mı, yoksa Türkiye'de böyle bir uygulama gerçekten var mı? O zaman, Türkiye cellat mı?!

    Anne karnında 5,5 aydan sonra kaybedilen bebeğe "düşük" denmiyor, "erken doğum" deniyor... Tıbbi açıdan.

    İstenmeyen hamileliği sonlandırmaya, sorunlu hamileliği bitirmeye bir diyeceğim yok da bu neyin nesi?

    Evet Ayşinciğim, bugün baştan kurcalayasım geldi siteni! Çünkü edebiyattan anlayan ve bloğunu takip eden 2 arkadaşım var, üçümüz de hemfikiriz: Bunlar kitap olmalı, tüm isteyenlere okutulmalı!

    YanıtlaSil
  4. Hızımı alamadım, akşam yemeği boyunca yediklerim boğazıma dizildi. Bu şekil düşünen ve insanlara "bu" diye hitap edenleri en hafifinden rehabilitasyona almalı diye düşünüyorum. Kalplerine bir iğne yapmayı düşünmekten daha anlamlı değil mi?

    YanıtlaSil
  5. "Rehabilitasyon" gerçekten hafif bir tabir böyle yaratıklar için... Aklıma gelen birkaç yöntem var böyleleri için, ancak hem bunların seviyesine doğru inmek anlamına geleceğinden hem de muhtemelen suç kapsamında olacağından burada telaffuz bile etmek istemiyorum...

    YanıtlaSil
  6. Bunun gercek olduguna inanmak istemiyorum.bu adam nasil bir yemin etmis? Ben de bir anneyim.benim oglumun normal umut'unsa olmadigina kim karar veriyor ya? Normal nedir? Bu adam/kadin saglikli ve normal oldugu icin mi bir bebegin, bu dunyaya gelmis bir bebegin kalbine igne batirma hakkini kendinde goruyor?blogu bu gun gordum.topu topu 3-4 yazi okuyabildim.hayretler icindeyim.neyin ozur, neyin engel ya da kimin "bu" oldguna kim karar veriyor? Cogunluk mu?insanin yeter ki kalbi engelli olmasin.dualarimda olacaksiniz guzel aile../nergis

    YanıtlaSil