21 Haziran 2010 Pazartesi

küçük dev kadın (3/4)

"Eğer bir gün bir spastikle karşılaşırsanız" devam...

ZİHİNSEL BOYUT


● Zekamızın geri olduğuna bedenimize bakarak karar vermeyin... Kafasını dik tutamayan, oturamayan, tükürüğünü yutamayan birçok spastik vardır ve ifade edemeseler de bu insanlar pırıl pırıl bir zekaya sahiptirler...

● Sabırlı olun... İletişimimiz ilerledikçe zekamızı fark edeceksiniz; konuşamıyor olsak bile, onu bakışlarımızdan anlayacaksınız...

● Genel kanı olarak, zekamızdan kuşku duymayın; kuşku duyarsanız doğal davranamaz, iletişim kalitesini düşürürsünüz... Yanlış eğitim nedeniyle zekamız geri bırakılmış olsa bile, bizler çoğunlukla kafası iyi çalışan insanlarız. Üstelik, gizli kaldığı için, zihinsel potansiyelimiz çok daha yoğundur... Ancak, zihinsel gücümüz yadsınarak eğitildiğimizi unutmayın ve zekamızı tüm boyutlarıyla, ivedilikle ortaya koyabileceğimizi de beklemeyin...

● Basit sorularla zekamızı kontrol etmeye çalışmayın... Sahip olduğumuz tek güç çoğunlukla odur. Bu nedenle de düşünse potansiyelimizden kuşkulanılması biz spastiklere büyük acı verir...

 ●Ailemize zihinsel gücümüz hakkında soracağınız soruların yanıtlarına güvenmeyin... Bizler, zekaları görmezlikten gelinen ve potansiyellerinin çok çok altında bırakılan kişileriz... Çünkü spastikleri zihinsel açıdan desteklemek hem çok zevkli, hem de çok zor bir sorumluluktur. İnsanlar bu serüvenden kaçabilmek için sayısız yöntem bulmuşlardır. En geçerli olan kaçış yolu, gizli ya da açıkça zeka özürlü olduğumuzu iddia etmek ve "BAĞIMSIZLIK KAZANDIRMA" kılıfına geçirilmiş bilinçsiz fiziksel rehabilitasyonla, sabahtan akşama kadar bizi hamur gibi yoğurmaktır...

PSİKOLOJİK BOYUT

● Ailemiz ne kadar büyük "FACİA TABLOLARI" çizerse çizsin, inanmayın... Spastik olmak bir facia değildir. Biz spastikler, özürümüzün yapay olarak kurgulanan "TRAJEDİSİ"nden çok, YAŞAMLA ilgileniriz.

●Siz de öyle yapın, özürümüzün sebepleriyle sonuçlarından çok, BİZİMLE ilgilenin... Bunu başarabilirseniz, "SPASTİK OLMAK" ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi en doğal yoldan ve DOĞRU KAYNAKTAN öğrenebilirsiniz...

● İlk kez bir spastikle karşılaşıyorsanız bunu açıkça itiraf edin... Yapmacık ve zorlama davranışlardan kaçının... Karşınızda sadece farklı fiziksel özellikler taşıyan biri var. Bize de herkes gibi davranabilirsiniz...

● İletişim kuracağınız ilk özürlü bir spastikse, gerçekten zor durumda kalırsınız. Çünkü bizler gerçekten "FARKLI" görünür, "FARKLI" hareket eder ve "FARKLI" konuşuruz... Yeterince tanınmadığımız için de spastik olmayanlar bizi gördüklerinde paniğe kapılırlar. Bizimle nasıl diyalog kuracağını şaşıran, hatta, hareket stilimiz nedeniyle, akli dengemizin bozuk olduğunu zannederek bizden korkan insanlara rastlarız... Bilgi eksikliğinden kaynaklanan bu tutumları doğal karşılamamız gerekir. Ancak, yetiştirilişimizdeki hatalar nedeniyle kendimize güvenimiz tam olamadığından, toplum tarafından yadırgandığımızda mutsuzluğa kapılabiliriz...

● Yılda en az bir kez spastiklerin rehabilite edildiği bir merkeze giderek bizlerle konuşun, bize kitap okuyun, şarkılar söyleyin ve özel dünyalarımızı tüm varlığınızla anlamaya çalışın. Sizin adınıza çok ilginç bir deneyim olacak, bizleri de mutlu edeceksiniz... BİR SPASTİKLE KONUŞMA FIRSATINIZ VARSA, ONU ASLA GERİ ÇEVİRMEYİN...

● Bize sürekli olarak hayatın güzelliklerinden bahsetmeye ve moral vermeye çalışmayın. Biz spastiklerdeki yaşama sevinci, karşı karşıya kaldığımız tüm yanlış uygulamalara rağmen öz itibarıyla sarsılamadığına göre, özürlü olmayanlardakinden bile çok daha yoğundur... Gerçek yaşama sevincini görmek istiyorsanız, gözlerimizin içine bakın...

● Rahat konuşun, her söylediğinizi ölçüp biçmeyin. Tedirginliğiniz bize de yansıyacaktır. Bizi sadece ve sadece "BİREY" olarak görürseniz, zaten kırılacağımız bir şey söylemezsiniz...

● Ailelerimizde çoğunlukla, toplumun biz spastiklere acıdığı yolunda bir saplantı vardır. Çünkü yakınlarımız da bize acırlar, bu nedenle bizler de kendimize acırız... Spastikleri tanımak amacıyla sorduğunuz sorular direkt olarak "ACIMA DUYGUSU"yla özdeşleştirilecektir. Söze girmeden önce mutlaka, "Bilgi sahibi olmak için soruyorum..." şeklinde açıklama yapın. Elbette ki soracağınız sorular da önemlidir... "Özürü doğuştan mı?" demek için insanları yollarından çevirmekle elinize hiçbir şey geçmez... Aslında, hakkımızda öğrenmek istediklerinizi, yani GERÇEK BİZ'i, sadece bizimle iletişim kurarak keşfedebilirsiniz, çünkü ailelerimiz, uzmanların önerileri doğrultusunda, özürümüzle öylesine meşguldürler ki, bizi birer "BİREY" olarak algılayıp adım adım keşfetmeyi unutmuşlardır...

● İyi niyetinizden kuşkumuz yok ama aile fertlerimize önerilerde bulunmaktan lütfen dikkatle kaçının... Biz spastikler çok değişik ve riskli temel tutumlarla yetiştirilmekteyiz. Bilmeden getireceğiniz bir öneri, ailemizin diğer fertlerinin ve bizim, zorla bozulmuş olan ruh sağlığımızı ve yaşantımızı bütünüyle altüst edebilir. Özellikle de bilimsellikten uzak önerileri aklınıza bile getirmeyin.

● Salt hareketlerimizi denetleyemediğimiz için bizimle duygusal bağ kurmaktan çekinmeyin. Herkes gibi bizim de sevilmeye ve sevmeye ihtiyacımız vardır. Cinselliğin "İNSAN" yaşamındaki önemini ve duygusal olduğu kadar, bedensel gereksinimlerimizin de olacağını yadsımayın... Bizler çıkar gözetmez, sevgiden başka bir şey düşünmez ve yaşadığımız her şeyi çok yoğun yaşarız...

http://www.aslidincman.blogspot.com/
(illustrasyon: Joao Ruas)

1 yorum: