2 Haziran 2010 Çarşamba

fuar

Çok fuar dolaştım işim gerektirdiği için, dünyanın bir çok yerinde. İşim sahte dünyalar yaratmak, masal aleminde dolanmak, o yüzden çok güzeldir gezdiğim fuarlar, çok özenlidir her stand .
Bu sefer iş için değil, engelliler için düzenlenmiş fuarındayız cnr'da. Gördüğüm en korkunç fuar bu.  Korkunç çünkü itilmiş, saklanmış, özen gösterilmemiş bir topluluk için düzenlenmiş fuarın her yerinden yine bu duygular akıyor.
Belki ihtiyacımızı karşılayacak bir ürün buluruz diye geldik buraya.  2 adet yabancı firmanın ürünleri dışında sergilenen yerli yapım ürünler o kadar iç karartıcı ki bakamıyorum bile. Engelli çocuklar için yapılmış tahtrevalli bir çeşit işkence aleti sanki.  Mayoların çirkinliğinden gözlerimi kaçırıyorum. Elbette Paris fuarında olmadığımı biliyorum ama sergilenen medikal ürünler veya mobilyalar henüz proje aşamasındayken satışa sunulmuş gibi. Sadece ihtiyaca karşılık üretilmiş, tasarımın yanına yaklaşmamış, çocuklar için yapılan ürünlere duygu katılmamış.  Sevimli hiç bir şey yok.
Oysa biliyorum ki internet sitelerinde dolandığım yabancı sitelerin ürünleri hayat dolu. Pembe tekerlekli iskemleler, rengarenk şeker gibi ateller, yürümeye yardımcı aletler var. Neredeyse her çocuğun çabucak benimseyeceği seveceği , kullanmaktan gurur duyacağı ürünler.
Moralim bozuluyor.  Fuarın bir kaç sandalye ve masadan oluşan, daha çok çay ocağına benzeyen cafesinde oturuyorum oğlanla. Türk engellilerine layık görülmüş bu ortamda.
"Ayy bu nasıl şey böyle? Annesi şunu bir koklayabilir miyim? " diye soran kadının sesi ile kendime geliyorum. Benimki hemen kadınla cilveleşmeye başlıyor. Kadın mıncıklıyor, benimki sevinç çığlıkları atıyor.  O sırada tekerli sandalyesiyle 30 yaşlarında bir erkek yanımıza geliyor.  Oğluymuş benimkini kucağında hoplatan kadının. Kıskanmış belli ki, "bırak, hadi " diyor olanca sevimliliğiyle "hadi , gel"  Annesi tanıştırıyor bizi.  Benim elimi sıkıyor ama oğlanı bilerek görmezden geliyor. Annesi göz kırpıyor bana, uzaklaşıyorlar beraber. Onların morali hiç bozuk değil, güle oynaya dolaşıyorlar fuarda. Benim oğlan zaten memnun hayatından, eee ben niye ve neye takılmışım bu kadar ? "boşver" diyorum içimden, "hayat çok güzel!"

(heykel: robert bradford)

1 yorum:

  1. Merhaba,
    Kanada da yasiyorum ve ay sonunda Turkiye ye geliyorum istediginiz birsey varsa ben bakayim buradan siz bana ozellikleri verin irtibat bilgilerini ben buradan gondereyim size.Burada bizim de gittigimiz terapi merkezi ve hastahane var aletlerin cogu burada yapiliyor ya da ABD den geliyor o yuzden bana ne aradiginizi lutfen haber verin ben arayayim sizin icin.Acil cevap bekliyorum

    YanıtlaSil