23 Haziran 2010 Çarşamba

bakıp da görmemek


İnsan bakar da görmez mi?  Üstelik işim de bu iken, hayatımı bakıp görerek, çizerek kazanırken, kendi kendime şaşırdım, yabancılaştım.
Doğumdan hemen sonra oğlanı ilk yanıma getirdiklerinde, narkozdan yarı baygınken ben, kafasında kulaklı şapkası ile şeftali renginde oyuncak gibi bir şey olarak hatırlıyorum. Sonra ayıldım, kucağıma aldım, saatlerce seyrettim onu, saçlarını okşadım, öptüm, kokladım, baktım, baktım ama hiç fark etmedim.  Gördüğüm en güzel bebekti o, en güzel burun, en güzel ağız.  Doktorumuz Özek çağırınca 5. günde,  oğlanı paket edip yanına vardığımızda "acil ameliyat gerekiyor, şüphe duyuyorsanız çıkartın şapkasını, bakın kafasının sol tarafına, ne kadar büyük tümör, dışarıdan bile fark ediliyor." dediği zaman baktım ilk defa, işte o zaman gördüm, ne kadar şiş olduğunu kafasının.  O zaman anladım insan görmek istemediğine bakmıyor tam anlamda, gözü nasılda kör oluyor, belkide görmeyerek ayakta kalıyor...
(fotograf: shirin neshat)

3 yorum:

  1. evet; kafası şişti, ama gördüklerin doğruydu, dünyanın en güzel bebeği olduğu doğruydu. insanın gözlerini dolduracak kadar güzeldi. hala da öyle.

    YanıtlaSil
  2. Ben de doktor söyleyene kadar oğlumun doğumda kol sinirlerinin zedelendiğini anlamamıştım. Kendime o kadar kızmıştım ki görmediğim, farketmediğim için...

    YanıtlaSil
  3. aileler gerçekten bu tip şeyleri ya farkedemiyorlar ya da konduramıyorlar, biraz bu sebepten biraz da yanlış koyulan bir teşhisten dolayı geciken tedaviden çok özel bir ablaya sahibim. kendi çocuklarım adına da dışarıdan söylenen her uyarıyı çok dikkate alıyorum. öğretmeni az duyuyor gibi dedi kızıma, hemen doktora götürdüm ve sıvı çıktı kulağında oysa ben hiç ama hiç farkedememiştim, belki de konduramamıştım. sonra kayınvalidem biraz içe basıyor gibi dedi. kızım 3,5 yaşında hiç mi bakmadım yürürken. gerçekten de hafif bir içe basış var...çok yazdım ama çok doluymuşum bu konuda sanırım.

    YanıtlaSil