26 Şubat 2011 Cumartesi

yemek yemek yada yememek

Çok hastalikli bir çocukmuşum. Doktorlarda, iğnecilerde geçmiş çocukluğum. Üstelik hiç yemek yemezmişim. Annemin hep burnumu sıkarak ağzımı açtığını hatırlıyorum. Bu yüzden çok düşmüşler üzerime. Sürekli bebekmişim gibi davranmışlar.
O kadar abartmışlarki durumu yemeğimi hep onlar bana yedirmişler.  ilkokul birinci sınıfa giderken beslenme tenefüslerinde babamın işinden izin alıp, gelip bana yemek yedirdiğini çok net hatırlıyorum. Babam sıramda yanıma oturur, beslenme çantamı açar tek tek, lokma lokma bana yemeğimi yedirir, sütümü içirirdi. Tabii bu arada bütün sınıf etrafımıza toplanır, bir çember oluşturarak oturur, babamla beni seyrederek yemeklerini yerlerdi.  Taa ki bir gün sınıf arkadaşlarımdan biri "amca, kendi yiyemiyor mu?" diye sorana dek. Babam utanmış olmalı ki durumdan bir dahahiç  gelmedi.  Bense hiç bir arazım, yutma bozukluğum, yeme problemim olmadığı halde, biri bana yedirdiği için,  bu durum evde herkes tarafından "normal" kabul edildiği için neden ağzıma beslendiğimi  ilkokula gidene kadar sorgulamamıştım bile.  Beni bıraktıkları o andan beri kendi yemeğimi yemeğe başladım.
Bugün akşam yemeği olarak pizza yedik. Umut etli sebzeli püre edilmiş yemeğini bitirmişti. Emre tabakları çıkartırken "siz 3 biz 4, toplamda  7 kişiyiz dimi?" diye sormuştu. "Umut'u sayma, O yemez" dedim." Ne zaman yemeğe başlayacak peki?"sorusu bu anımı canlandırdı.
Belki de ben onu artık rahat bıraktığımda, belki de bebek gibi görmekten vazgeçtiğimde, belki de aslında çoktan yemeğe hazır olduğunu kabullendiğimde yemeğe başlıyacak.
Anne olmanın dayanılmaz sersemliği...

1 yorum:

  1. Yazılarınızı okudukça anne olmak için sabırsızlanıyorum :)
    Anne olmayan anlamaz derler (bu ara bu lafa o kadar kızıyorum ki..)
    Ben sizi bu özveriniz ,belkide tutamadığınız kendiniz konusunda o kadar iyi anlıyorum ki...
    Su yolunu bulacak merka etmeyin...
    Sevgiler

    Gülşen

    YanıtlaSil