27 Şubat 2011 Pazar

Bengisu ve Paşa

Taa 2008 yılında gazeteden kesip sakladığım bir yazıyı cuma günü çekmecemde buldum. Çoktan unutmuştum varlığını ve bu da ne diye açıp okuduğumda anladım zamanının geldiğini bana haber veren bir işaret olduğunu:
 Haber Hürriyet gazetesinde Cumartesi ekinde Pako'nun sayfası bölümünde çıkmıştı. Haberi yazan Göksel Yapar'a o zaman mail atmış ama yanıt alamamıştım.  Umarım Bengisu hala Paşa ile beraberdir ve umarım çok mutludur. O'na ailesine ve Paşa'ya buradan sevgiler

BENGİSU' NUN TERAPİST ARKADAŞI PAŞA
Evcil hayvanların çocukların gelişimi üzerindeki olumlu etkileri araştırmalarla desteklenen bir gerçek. Ancak 5 yaşındaki Bengisu Uzel için köpeği Paşa'nın, diğer çocuklara kıyasla çok daha hayati bir önemi var. Özel eğitimli golden retriever sayesinde, serebral palsi hastası Bengisu kaslarını daha rahat kullanabiliyor, köpeğinin üzerinde saatlerce uyuyor.

Bengisu, bundan beş yıl önce doktor Orhan Uzer ile güzellik uzmanı eşi Semra Uzel'in ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Aslında bir ikizi vardı ama kardeşi 5,5 aylıkken anne karnında öldü. Doktorlar Bengisu'nun tamamen sağlıklı olduğunu söyledi ailesine ve 7 aylıkken dünyaya geldi. Erken doğduğu için kuvöze kondu. Doktorlar hálá tamamen sağlıklı bir bebek olduğunu söylüyorlardı.
Anne karnındayken, beynindeki bir noktada gelişimin durduğu ancak 3 aylıkken anlaşıldı. Bengisu serabral palsi (CP) hastasıydı ve tedavisi yoktu.
DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ
Acı gerçekle başbaşa kalan çift psikiyatrik yardım almaya başladı. Gittikleri psikiyatr, Bengisu'ya bir kardeş yapmalarını ya da bir evcil hayvan almalarını tavsiye etti. İkinci çocuklarının da hasta doğmasından korkan Uzel çifti, ilk öneriyi hemen reddetti. Daha önce evlerinde hiç hayvan beslememişlerdi. Bundan da vazgeçtiler.
İkinci doğum gününde Bengisu'nun amcası, kucağında yavru bir golden retriver ile çıkageldi. Köpeğin adını Paşa koydular. Bundan sonra ailenin hayatı tamamen değişecekti.
Bir tatil sırasında, tesadüfen Alman turist ile tanıştılar. İşi; köpekleri fizik tedavi gören çocuklara eşlik etmek, yardımcı olmak üzere eğitmekti. Eğitmen ikişer haftalık sürelerle dört kez Türkiye'ye geldi. Hem Paşa'yı, hem de Bengisu'nun gittiği terapi merkezindeki diğer iki köpeği eğitti.
Eğitim, köpeklerin içgüdülerini bu tür insanlara faydalı olacak biçimde geliştiriyor. Bengisu üzerindeyken sakin yatmayı, havlamamayı, kaslarının açılmasına faydası olur diye küçük kızın ellerini yalamayı öğrendi Paşa.
Doğduğundan beri bağırsak problemleri yaşayan Bengisu, Paşa'nın üzerinde ilk uyuduğu gün bu sorundan kurtuldu. Paşa eve gelmeden önce el, kol ve ayak kaslarını sürekli sıkması yüzünden hiç açamayan Bengisu, artık elbise giyebiliyor.
Fizik tedavi merkezindeki uzmanlar da, gelişiminin köpekten sonra hızlandığını söylüyor. Baba Orhon Uzel, dikkati çok çabuk dağılan, sıkılan bu çocukların köpekle daha uzun süre çalışabildiğini, terapiye konsantre olabildiğini, gelişiminin bu nedenle hızlandığını söylüyor.
ARKADAŞINI UYUTUYOR
Bengisu'dan hiç ayrılmayan Paşa, arkadaşının kasılan bölgelerini yalayarak uyarıyor. Bengisu da hemen kaslarını açıyor. Bengisu eliyle bir tutam kıl koparsa bile, Paşa hiç aldırış etmiyor. Arkadaşının korkmaması için evde hiç havlamayan köpek, ihtiyaç olduğunda Bengisu'nun üzerinde saatlerce uyumasına izin veriyor.
Bir köpeği bu kadar sevebileceğini hiç düşünemediğini belirten anne Semra Uzel, Paşa'yı oğlu gibi sevdiğini söylüyor. İnsanların hayvanlardan korkmaması gerektiğini belirten Uzel, "Duyarlılık anlamında bizden çok öndeler. Sara krizi gelmeden 2- 3 dakika önce anlıyorlar. Ama hayvan almak isteyenler, bunu birkaç yıllık değil, ömürlük düşünmeli. Sıkılınca sokağa atmamalılar" diyor


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder