24 Temmuz 2011 Pazar

annem annem

"uyuyamıyorum ki" demeye taa o zamanlarda başlamıştı. "Bu kadar erken gelme, uyu dinlen biraz" dediğimde her seferinde aynı cevabı verirdi. Aradan 7 sene geçti, hala uyuyamıyor... Annem...
Her zaman  yanımda olan, beklediğim veya beklemediğim anlarda hazır ve nazır olan.. Annem..
"insan en çok en sevdiklerini incitirmiş"diye başlıyor günümüzün popüler romanlarından biri. Doğru, aynı benim en çok annemi incittiğim gibi. En çok sevdiğimden mi yoksa en çok annemin kendi kendini incitme becerisine kızdığımdan mı bilmiyorum.
Hastane günlerimizde hep yanımda oldu annem. Hayatının düzenini bana, torununa göre değiştirdi. Hastaneye çok yakın oturan amcamların evine taşındı iki küçük valizle. Biz Umut'la o daracık yataklarda yattığımızda o da kuzenimin odasındaki kalp yastıklı kırmızı çek-yatında sabahladı.
Her sabah ev halkı uyanmadan erkenden kalktı, elinde bana aldığı karton bardakta çay ve kaşarlı poğaça ile servisin kapısında beliriverdi. Kimsecikler kalkmamış olurdu o geldiğinde, benden başka.  Ben de uyuyamazdım tıpkı onun gibi. "kantine git" derdim "daha doktorlar vizite gelmedi" "tamam "derdi kaybolurdu görüş alanımdan ama bilirdim gitmediğini, bir seslenmem kadar yakınlarda durduğunu.
"iki kat üzülüyorum ben" derdi " hem kızım için, hem torunum için"
Biraz nefes alayım, dinleneyim diye oğlanın yanında durup tembihlediklerimi harfi harfine uygulardı. Bense kantinde biraz oturur, gider amcamlarda bir duş alır veya onun yattığı çekyatta biraz uyumaya çalışırdım.
Bana da, oğluma da çok iyi baktı, ama kendine hayrı dokunmadı.
Hastane günlerimiz bitip eve döndüğümüz, çalışmaya başladığım günlerden birinde teyzem arayıp " annen göğüs kanser olmuş" dediklerinde, neye uğradığımı şaşırmıştım. "yukarda biri benimle dalga geçiyor olmalı" dediğimi hatırlıyorum.
Ameliyata girerken eğilip," daha yapacak çok işimiz var, Umut'u büyüteceğiz beraber" dedim.
İyi bir doktor, iyi bir ameliyat ve tedavi ile hastalığı kısa sürede, "ben zaten hastayım ki" psikolojisini normal denebilecek bir sürede atlattı ama kendine bakamama hastalığını  atlatamadı.
Şimdi hasta olan anneannemin bakımını üstlendi.  Kendini paralayarak.
Yaklaşık her haftasonu torununu görmeye geliyor. O zamanlardan bu zamana nasıl yol katettiğimizi,  geldiğimiz aşamayı keyifle seyrediyoruz karşılıklı...
Annem... İçimdeki yaşama sevgisini, tutkusunu, çalışma ve başarma azmini bana veren kadın.
 Ve ben bu hayatta en çok o'nu incitiyorum.

4 yorum:

  1. çok etkilendim ama sanırım bu tüm anne ve çocukalarının ortak noktası.
    hepimniz en çok annemizi incitiriz.

    YanıtlaSil
  2. anne ve kızların ortak noktası kesinlikle...
    bende en çok bu hayatta annemi üzdüm...
    genç yaşında engelli bir çocuğa sahip olmasıyla...
    istemediği bir damada sahip olmasıyla...
    vs vs vs 29 yılı dolduran kırgınlıklarıyla bende en çok annemi üzdüm...
    yazılarınla aklıma gelmeyenleri vurguluyorsun... çaya bekliyorum max ve mayada bekliyor:D

    YanıtlaSil
  3. Sanırım bu donemde ve gecmis gunlerdede en çok annemi üzdüm.aynen seninde bahsettigin gibi benimde annem yaaaa Antalya'dan evini isini herseyi bırakarak yanımıza yerleşti ve Ogünden beri bizi memnun etmek için kendini karalıyor.evet bu tüm anne kızların ortak noktası anne olmak böyle bisey iste.bizde şimdi evlatlarımız için kendimizi paralamiyormuyuz.hiç üzülme dünyadaki en koşulsuz sevgi bir annenin evladına verdigi sevgi degilmidir?seni anlıyorum sevgili Aysın içimdeki duyguların kalemi olmuş gibisin.Umut'u koccccaman öpüyorum.bu arada çağan iyi bu hafta idamesi başladı.bilgin olsun.evdeyiz ve evde olmak çok güzel.ilk fırsatta gorusebilmek dileğiyle sevgiyle....

    YanıtlaSil
  4. Kendimi bildim bileli kendini bizler için feda etmiş bir annem var. Onun sayesinde çok mutlu büyüdüm. Bazen ona kızdığım, öfkelendiğim zamanlarda vardı. Karşısına geçip bilgiç bilgiç konuşup bu kadar üstümüze düşme bunu kendine yapıyorsun dediğim zamanlar.
    Şimdi, Begüm ve Merve'den sonra çok daha iyi anlıyorum. Sizler gibi anne değilim. Ben bir Baba'yım ama kendi çocukluğumda gördüğüm o karşılıksız sevgiyi veren, sevgisini saklamayan bir Baba'yım ben. Artık üzülmüyorum üstüme titrediği zaman annem. Biliyorum ki "bu" onu mutlu ediyor.
    Ve ben mutlu oluyorum kızlarım için bir şey yaptığım zaman. Çok rahat kendi ayakları üzerlerinde durabilecek insanlardır benim kızlarım ama bu hayat yorgunluğuna mümkün olduğunca geç başlasınlar istiyorum. Biraz babaevi rahatlığı yaşasınlar istiyorum. Ben anneevi rahatlığı gördüm. Annem titredi üstüme. Bir zararı da olmadı oda mutlu oldu. Şimdi de benim sıram.
    Bu yazıya yorum yapan ilk erkek oldum ama anne konusu benim en hassas konum. Bende açılmak istedim.

    Abicioğlu kendine iyi bak...

    YanıtlaSil