2 Eylül 2010 Perşembe

yastık kılıfı

Oğlanla ilk hastane maceramız başladığında o kadar küçüktü ki yanımızda muayne masalarına sermek için çarşaf değil yastık kılıfı taşırdık.  Devlet hastanelerinde veya üniversite hastanelerinde çocukların yatırılıp muayne edildiği yatak / sedyelerde rulo kağıtlar veya  lastikli çarşaflar bulunmaz.  Hasta yakınından yanında getirmesi beklenir, tıpkı dereceni, damar yoluna takılacak katateri ve dezenfektan spreyini de yanında taşıman beklendiği gibi. 
28 günlük bir bebeğin boyutuna yastık kılıfını uygun bulurdum ben de. Eğer servise yatırıldıysak önce rengarenk çarşaflarından birini yayar üzerine çiçekli, çizgili, puanlı yastık kılıfını serer enlemesine de oğlanı yatırırdım.  Tekstil tasarımcısıyız ya çarşafla kılıf kombinli olsun, renkleri birbirine tutsun diye de uğraşırdım.  Yatağın sağına soluna oyuncaklar asar, hiç ama hiç ilgilenmediğini bile bile yeter ki ortamı güzel olsun diye çıngıraklar, ayıcıklar hatta bazen bir müzik çalarla minicik bir ortam hazırlardım.
Yastık kılıfını kirlenince değiştirmek kolayıma gelir gelir yanımda bir sürü yedek taşırdım.  Oğlanın ateşi varsa soyardım iyice bir tek bezi kalana dek, ateş düşmeye yakın üşümesin diye de kılıfın içine sokardım.
Büyüdükçe terlemesin diye pusetinin içine sermeye başladım aynı kılıfları. Şimdide mama sandalyesinde arzı endam ediyorlar sırayla, bu yaz sıcaklarında naylonlar tenini yakmasın diye...
Geçen gün annem farketti. ""Bu kılıflarla büyüttün oğlanı" diye güldü.  Doğru, sanırım bir müddet daha onları kullanacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder