15 Eylül 2010 Çarşamba

ateş

Ateş 37,5 oldu mu koşardık acile. Şakası yok kemoterapi alan vucuda mikrop girdi demek ateş.  Hastanede günlerce  yatmak demek, damar yolu demek kan testleri demek.
Ne zamanki bitti tedavi, kontrolden kontrole uğramaya başladık kemoterapiye, korkmamam söylendi artık ateşten.
Ama ne mümkün 18 ay boyunca şartlanmışım, elimde derecelerle dolaşmışım, nasıl alışırım 38 derecelere?  "Hiç bir şey yapmayacaksın, ateş düşürücü ver yeter" dediklerinde şoka girmiştim. Bir kaşık calpol bir tane de paranox mu iyileştirecekti bu doğduğu günden itibaren en ağır ilaçları, antibiyotikleri su içer gibi içen veleti?
Yavaş yavaş ama gerçekten çok yavaş alıştım ateşe.  En azından antibiyotiksizde hastalık yenilebileceğini gördüm hem de bir kaç sefer.
gözler sulanıp, dudaklar kızarmaya başlayınca pusete koyup doktora götürmeler sona erdi. En azından 48 saatlik ateşin devamını bekliyorum doktorumuza telefon etmeden evvel.
Bugün de aynı şey oldu. Ne mutlu ki  prensesimiz doktorumuz Bahar İstanbul'a geri döndü. Aynı konuşmayı yine yaptık, sabret ilaca gerek yok su ver, ateş düşürücü için 38'i bekle.
"Tamamdır "dedim" tamamdır, yapabilirim!"

1 yorum: