30 Eylül 2010 Perşembe

yardım ?

Nişantaşı’nda yürürken durduruluyorum. Beyoğlu’nda yürürken durduruluyorum. Soru bu aralar hep aynı: “engelli çocuklara yardım etmek ister misiniz?” Yapılacak yardım 3tl’ye satılan bir gazeteyi satın almak. Gazetedeki haberler birbirinden fena. Bunları satan gençler o kadar ısrarcı, o kadar boğucu ki, yapışarak mendil satmaya çalışan o zavallı, o kullanılan küçücük çocuklardan bile daha içler acısı bir görüntü veriyorlar.
İnsanlar “istemiyorum, almayacağım” demek istemiyorlar haliyle. Çünkü bu “engelli çocuklardan bana ne” demek anlamına geliyor. Herkesin içi eziliyor, sorsan herkes bir şeyler yapmak istiyor ama olay bu değil. Soruyu duymamış gibi yaparak çoğu yoluna devam ediyor, gençlerde arkalarından bağırıyorlar “ama engelli çocuklar için!!!!!”
Bense her durdurulduğumda sabırla konuşmaya çalışıyorum. Neden ve Niçin leri sıralıyorum ama artık itiraf ediyorum sıkıldım. Önce soruyorum “sizin bundan kazancınız nedir?” “Eğitimimize katkı sağlıyoruz bu sayede” cevabı geliyor. Çoğu rasta saçlı, dövmeli, küpeli, genç ve sözde toplum ve çevre bilinci olan okuyan insanlar bunlar. Para kime gidiyor nasıl ve kime ne şekilde dağıtılıyor belli değil, ya da ben anlayamıyorum.
Çok ama çok utanıyorum. Engelli çocukların bu şekilde lanse edilmesi, duygu sömürüsü olarak kullanılması, sokaklarda onlara sadaka toplanıyor gibi para toplanması beni çok utandırıyor. Bu mudur yöntem? Böyle mi yardım edilmeli, insanları sokakta durdurup içinde bakmaya / okumaya yürek dayanmayan haberler olan gazeteler tutuşturup para toplayarak mı? Devletin işi değil midir bu, veya devletin yetişemediği yerde özel kurumların?
LV çantalı kadınlaradan “offf tamam al, al” diyerek uzattıkları bozuk paraları istemiyorum, bu şekilde gelen para, yardım, tekerlekli sandalye hangi çocuğa hayır sağlar? 

Sahipsizlik, çaresizlik ve sonuç…

(Fotograf: Dimitri Tsykalov)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder