30 Ağustos 2010 Pazartesi

göz teması

Oğlan benimle bile göz teması kurmaz.  Çok çok nadir anlarda, kimse yanımızda yoksa eğer ve kucağımda oturuyorsa, çok keyfimiz yerindeyse, küçücük bir bakış atar önce sonra gözleri gözlerime kilitlenir bir süre bakarız birbirimize hayranlıkla.
Gözleri, bakışı herkes gibi değil onun. O bakmadan görenlerden, başka yöne doğru bakarken yanındakinin kim olduğunu, ne yaptığını bilenlerden.
Üzüm üzüme baka baka kararırmış derler ya, ben de oğlan gibi yapıyorum bazen, göz teması kurmuyorum ama sadece görmek istemediklerimle.
Kitapçıdaydık dün, oğlan pusetle yanımda, ben rafların arasında, ortam sessiz, olması gerektiği gibi... İçeriye bir ana oğul giriyor, görmüyorum ama seslerini duyuyorum çünkü tahminin aksine anne çok gürültülü.  Anne sürekli soruyor koca sesiyle oğluna "bak bu nasıl?" "aaa bak burada ne varmış?" "bunu alalım mı sana bir tanem?" Rahatsız oluyorum ve gelecek tehlikeyi seziyorum, kesin bize bulaşacak.
Herşeyi dramatize eden yeni nesil annelerden belli. Çocuğu ile kaliteli vakit geçirmeye takıntılı çalışan annelerden, bir pazar gününü çocuğa hediye alarak kaliteye boğanlardan.  Sonunda olan oluyor ve kasada karşılaşıyoruz.
Kadın oğlana doğru eğilip neredeyse bağırarak "meeerrrhabaaaa" diyor. Bizimki şaşkın başka tarafa bakıyor. Kadın ısrarcı "nasılsııınnnn?" diye soruyor.  Hiç karışmıyorum, bırakıyorum oğlan cevaplasın.  Önce iyiyim demek için kafasını sallıyor sonra incecik bir "abla" çıkıyor ağzından.  Kadın "ayyy bana abla dedi, gel oğlum bak kardeşe" diyor. "kaç yaşındasın sen bakalım?"  Benimki utanıyor kadın yabancı, sesi çok yüksek, üstelik cevaplayamayacağı yerden sormuş, kafayı pusete sokuyor. "Utanma Umut"  diyorum, "büyük benim oğlum" diyorum kadına.  "kardeş değil, abi yani" Sessizlik... Kadım "canıııımmm" diyor. Aslında "yazııııkkkkk" demek istiyor. Tonlama aynı. Sokakta zavallı bir yavru kedi görmüş gibi.
Parayı ödeyip çıkıyoruz oradan.
Eve yürürken tüm bu konuşma sırasında kadına hiç ama hiç bakmadığımı farkediyorum. Göz teması bir yana kadını hiç bir şekilde görmemişim bile. Sadece ve sadece oğluma bakmışım.
Gittikçe Umut'laşıyorum. Hoşuma gidiyor...

2 yorum:

  1. "çocuğu ile kaliteli vakit geçirmeye takıntılı":)) ne kadar doğru bir tespit! Ayrıca bu tür anneler ne kadar gürültücü, ne kadar kendinden habersiz oluyor. göz göze gelmemek iyi ve sağlıklı olmuş:)

    YanıtlaSil
  2. kitap anneleri... sanki bir tek onların çocuğu varmışçasına gösterişli ve yapmacık... sevgileri, ilgileri kitaplardan forumlardan alıntı... hissedilen değil de öğrenilmiş, içlerinden geldiği gibi değil de "check list"ler doğrultusunda ilişkileri (sadece çocukları ile değil tüm çevresi ile)
    - yarım saat oyun oynanacak... √
    - ... √ (off zaman geçmek bilmiyor)
    - yarım saat kitap okunacak... √
    - ... √ (sonunda bitti...)
    artık bakıcıya teslim edilebilir çocuk görevini yerine getirmiş bir ebeveynin gönül rahatlığı ile ve kendi kaliteli zamanını kullanabilir...

    YanıtlaSil