4 Ağustos 2010 Çarşamba

EEG

Sayfa sayfa kağıtlar tutuşturuyorlar elimize.  Sıra sıra çizgiler, aynı filmlerde gördüğümüz deprem ölçerlerin yaptığı gibi... Ne kadar çok hareket, tepeler, sivriler, dikenler varsa çizgilerin üzerinde durum o kadar kötü.  Beyin dalgalarını aktivitesini ölçme yöntemi  EEG (elektroensefalografi)  Çocuklarda uykudayken yapılıyor, zor bir işlem değil fakat zahmetli.  Ayrıca sayfa sayfa diken gördükçe artan kalp sıkışması da cabası.
Bugün oğlanın EEGsi çekilecek, ilaçlarla baskılanmış epilepsisinin durumu gözden geçirilecek.  Tam 1 sene oldu bir evelkini çektireli. Önceleri ayda bir sonra 6 ayda bir şimdi senede bir yapılan bir işlem.
Ben yanında olmayacağım, babası ve ablası ile beraber gidecekler, gündüz saati işten izin almam zor.  Teknisyen raporu hazırlayacak sonra hep beraber nöroloğumuza gideceğiz durum değerlendirmesi için.
Uygulaması kolay değil ama acısız.  Aslında işlem kısa ama uzun süren çocuğun uyutulması.  Ha deyince uyumadığı için çocuklar hele ki 6 yaşının haşarılığı varsa üzerinde, sabah normalden çok daha erken uyandırılıyor, öğleden sonraya randevu alınıyor ki uykusu gelsin. Her çocuk gibi bizimki de dışarı çıkınca gözünü kulağını dört açıyor, uyumak mı?  Niye ki?
Popodan yapılan bir sakinleştirici yardıma koşuyor ama o da hemen uyutmuyor son çare babanın sıkıca sarılması.  Babanın sakinliği annenin endişe dalgalarından daha yatıştırıcı olduğu için iyi geliyor, en sonunda uyuyakalıyor, yani aslında bayılıyor.  Kafada bir sürü elektrot, çıkmaasın yerinden oynamasın diye dikkat etmek gerek.  Gözlerinin iyice kapalı olduğuna bakmak da.  Kirpikler o kadar uzun ki bazen ters dönüveriyor.  işlem sonrası saçlardan jölemsi yapıştırıcıyı çıkartabilmek bir marifet, al çocuğu, götür berbere, sıfıra vursun saçları daha iyi.  Tek tek yapışmış sakızları kafadan ayıklamak gibi bir iç sıkıntısı.  Elimizde asetonlu pamuk tutam tutam saçları siliyoruz her işlem sonrası.
Tam 4 senedir sabah ve akşam olmaz üzere iki ilaç kullanıyor oğlan.  Tabletler suda eritilip şırınga gibi bir aletle özenle yutturuluyor. Gözden yaş getirecek kadar acı ama bizimki alıştı seviyor hatta.  Tam 4 senedir bir gün dahi aksatmadık ilaçlarını, hangi günde olduğumuzu unutan babası, telsiz telefonu çantaya atıp iş yerine götürecek kadar dalgın olan annesi bugüne dek ilaç saatini hiç unutmadı. Bu ilaçlar bizim rahat nefes almamızı sağladı, hayata karışabilmemizi, kafayı sıyırmadan yaşayabilmemizi.
Şimdi ilaçlardan ricam bugün ekstra bir gayretle dikenli çizgileri de yok edebildiklerini göstermeleri.  Sayfa sayfa dümdüz çizgilerle bana gelmeleri.
(fotograf: james cooper)

5 yorum:

  1. bol sans. Dilerim hic dikenli cizgi olmaz bugunku EEG'de. Neler hissettiginizi oyle iyi biliyorum ki...

    YanıtlaSil
  2. kesinlikle bilimsel olmayan şahsi görüşüm... sanki dikenler (deşarjlar) eskisine oranla daha azdı :)

    YanıtlaSil
  3. Umarım çok iyi çıkacak sonuç.

    YanıtlaSil
  4. Insallah EEG sonuclari da bundan sonraki hayati da dikenlerden arinmis ve yumusacik, puruzsuz gecsin...
    O yapiskanlar..cocugun uyutulmasi.. EEG ..neticesini beklemek.. Umarim insani bir yaklasimi olan Norologunuz vardir.. Bizimki, ben guclu ve ayakta kalmaya calistikca istikrarli bir sekilde o gucu kirmaya calisiyordu.. Bu "GERCEKCILIK" miydi.. Icinde bulundugumuz duruma dair beni niye ikna etmeye calistigini anlayamiyorum hala.. bazen EGO olabilir mi diye de dusunuyorum..
    Cıkarttigim en onemli derslerden biri : Ihtiyacin oldugunda konunun en iyisine, en taninmisina degil en insan olanina gitmek.. empati kurabilmeye calisanlara...

    bu arada EEG neticesi nasil geldi?

    YanıtlaSil
  5. henüz netice gelmedi, perşembe günü randevumuz.
    Sonucu yazarım. Bizim doktorumuz tatlı kaçıklardan, bizi de oğlanı da çok seviyor, eh hep beraber elinde büyüdük sayılır, kızdığı zaman azarı basıyor, tam 6 senedir tanışıyoruz. Şanslıyız ki işine çok bağlı bir kadın, en ufak bir düzelmede bizden daha çok havalara sıçrıyor, daha ne isteyeyim

    YanıtlaSil