9 Ekim 2011 Pazar

vişne likörü

Konuşan çikolata diye bir ürün çıkmış, pastanelerde satılıyor. Üzerinde "iyi ki doğdun" yazan kırmızı paketi satın alıp eve geldik. Kayıt butonuna basıp Umut'un "abbllaaaaa" çığlığını kaydettik. Kutu her açıldığında çikolata "abblaaa"diyecek artık.  Çikolatayı kurdele ile sarıp kağıt poşete koyduk. Umut'a ayakkabılarını giydirdim, omuzlarından tutup kapıya yürüttüm. "hediyeyi sen ver" dedi babası ve poşetin sapını eline tutuşturdu. Tam 3 adım attı Umut elinde paketle.  Düşürdü sonra. "Olsun" dedik eşimle bir ağızdan. "olsun..."
2 kat yukarımızdaki evin ziline bastık
  Umut'un abla diye seslendiği kadın, benim çok sevdiğim Tülin komşum kanser. 2 gün önce doğumgünüydü. Uzun çok uzun zamandır çekiyor, sık aralıklarla kemoterapi görüyor, "kaçıncı metastas olduğunu sorma" diyor, ben de sormuyorum. 2 genç çocuğu var, kocasını akciğer kanserinden 10 sene önce kaybetmiş. Yüzü hep güler, herşeyi alaya alır, Umut'a da "kader arkadaşım" diye seslenir.
Kapıyı açması çok uzun sürdü, evde tek başınaymış, loş ışıkta kim olduğumuzu göremedi, sonra nefes nefese bizi içeriye buyur etti. Hediyemizi verdik, çok sevindi, Umut'un ellerinden defalarca öptü.  "Çok yoruldum bu sefer" dedi, toparlanamadım bir türlü... Sen çok iyi bilirsin zaten bunları..." deyince de  "ben bilemem, tahmin ederim sadece ama Umut bilir" dedim. Sonra Umut'un şaklabanlıklarına güldük beraber ve kalkmak için izin istedik.
Tam çıkarken "bak evde boş boş oturmuyorum, resim yapıyorum, örgü örüyorum, konserve dolduruyorum" dedi o neşeli yüzüyle. "Ayrıca vişne likörü yaptım yeni" dedi, "3-4 ay bekleyecekmiş, sonra içeriz beraber" İrkiliyorum vişne likörü lafını duyunca. En son Şuşu'nun yaptığı vişne likörünü Şuşu'suz içmek zorunda kalmıştık, kanserden aramızdan ayrıldığından dolayı.
Bir an kanserle vişne likörü arasında bir bağlantı mı var yoksa gibi sürreal bir düşünceye kapılıyor ve gidip likörün saklandığı şişeyi bir tekmede parçalamak istiyorum. Bu düşüncem kadar büyük bir saçmalık kanser, büyük bir kötülük, büyük pislik
Kanserden, parçaladığı hayatlardan, çektirdiği acılardan nefret ediyorum.
Umarım bu sefer likörü yapanla beraber içeriz.

1 yorum: