18 Ekim 2011 Salı

normal hayatın dayanılmaz hafifliği

Kahvaltıyı hazırla, ilaçları hazırla, oğlanın giysilerini hazırla, kendin hazırlan... Oğlanı uyandır, babasını uyandır, çantanı al, yola çık...Yolda geç kalmasınlar, trafik olmasın, sağ salim varsınlar diye dua et... İşyerinin kapısından gir, ilk çayını kupaya doldur,  toplantı üstüne toplantı yap, bir elinde hep telefon olsun, ya okuldan ararlarsa diye...Ayrıntıları düşün, öğle yemeğinde oğlana verecekleri yemeği,  oturduğu sıranın ona uygunluğunu, sınıfındaki arkadaşlarını, öğretmenini sevip sevmediğini, kendini ifade edip etmediğini...Akşam koşarak eve dön, tüm detayları öğrenebilmek için bin tane soru sor, akşam yemeğini yedir, beraber oyun oyna, gül, eğlen...Erkenden yatağına yatır...
Her okula giden çocuğun annesininki gibi...Normal bir hayat...Ve normal hayata sahip olmanın dayanılmaz hafifliği... Ne güzelmiş...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder