27 Ekim 2011 Perşembe

liste

"esefle kınandım" bugün," teessüf edildim", eşim tarafından. Çok kızdı bana, hatta alındı, gücendi söylediklerime O'nun için söylememiş olsamda oğlu için söylemiştim o sözleri. Zaten ha Umut, ha O, ha ben, hepimiz aynıyız.
Okuldan bir liste getirdi geçen gün "kırtasiye listesi" Fon kartonundan , prite, pastel boyadan, kuru boyaya akla gelebilecek,  hatta "yapışkanlı sim" gibi akla gelmeyecek şeyler bile mevcut listede.
Şaşırarak baktım kağıda. Oğlan daha elinde kalem tutmamış, abartı değil,  kalemi veya başka bir nesneyi kavramamış parmakları, pastel veya kuru boya veya keçeli kalem nasıl bir fark yaratacak diye düşündüm. Yüksek sesli olarak da " Umut'a pritle elişi kağıdını yapıştırtacaklarını veya simlerle süsleme yaptıracakların mı zannediyorlar?"  dedim.
"Ne sandın" diye kızdı eşim," niye yapamasın, niye yapıştırmasın, tüm çocuklar için yapılan bir liste bu, eksik mi kalsın!"
Kalmasın tabii ki eksik kalmasın da önce 1 adet çizgi çeksin en azından herhangi bir kalemle sonra suluboyaya, pastele, sime geçsin. Önce işin temelini kavrasın sonra süslesin, her şeyin bir zamanı yok mu?" dedim de esefle kınandım, teessüf edildim.
Sonra da ammaann dedim, bırak dağınık kalsın, gittim kırtasiyeye aldım tüm yazılanları, vardır bir bildikleri, vardır bir mantığı...
İtiraf ediyorum bu okul işine Umut alıştı galiba da ben daha alışamadım.  Her an O'nu düşünüyorum. Alt dudağım her an titremeye hazır.  Hiç tanımadığı insanlarla 7 saatini geçiriyor hergün. Yemeğini başkası yediriyor, altını bir başkası değiştiriyor.  Doğru düzgün oturamadığı halde küçük bir sandalyede oturup ellerini masaya koyuyor saatlerce. 
Bu akşamüstü öğretmeni ile konuştum. Tam da tahmin ettiğim gibi Umut'un 3-4 kelimesinden fazlasını duymamışlar ve aslında kırka yakın kelime kullandığını duyunca çok şaşırdılar. Hiç yürümemiş onlarla, görünce nasıl yürüdüğünü hayret ettiler. Kapatıyormuş kendini çocukların yanında hareket bile etmiyormuş, onlarda sanmışlar ki Umut budur.
 "Aslında Umut O değil" dedim, "o çocukları dinliyor kaydediyor, tetikte bekliyor,  zamanla alışacak ve ne kadar canlı olduğunu göreceksiniz."
Daha çook yolumuz var aslında, umarım bir an önce anlarlar Umut'u.
İşte o zaman bir değil, sınıf dolusu prit yollarım, yeter ki iletişime geçsinler önce.
Yine de güzel şeyler bunlar, okulun endişesi, düşüncesi bile güzel, hele ki sınıftan mutlu çıkması yok mu, herşeye değer...

2 yorum:

  1. CANIM BENIM, INCE ELEYIP, SIK DOKUYOSUN...BEN ILKOKULA BASLADIGIM ILK SENE UTANGACLIKTAN SIRANIN ALTINDA OTURURDUM, SENELERIMI ALDI DIGER COCUKLARLA ILETISIME GECEBILMEK. HEM COCUK TABIIKI ELINE KALEM ALMADAN ONCE PRITLERI YAPISTIRIP SULU BOYALARLA GUZEL GUZEL SANAT ESERLERI YAPICAK, DOGALI BU. SAKIN SENI ESREFLE KINIYORUM SANMA, RAHAT OL HERSEY YOLUNDA!!! :D XXX

    YanıtlaSil
  2. Dün eve üstü başı boya içinde döndü...
    Bugün ne olacak kimbilir? ya yarın? yarından sonra?
    Okulun psikoloğu "O bizim neşe kaynağımız, koridorları çınlatıyor kahkahalarıyla" dedi...
    Gülmeyi eğlenmeyi biliyor... Elbet öğrenir bir ara kalem tutmayı, resim yapmayı...
    O öğretilemeyecek olanları biliyor... :)

    YanıtlaSil