22 Ekim 2011 Cumartesi

alıntı


"Benim çok yakın bir akrabam down sendromlu. Ondan öğrendiklerimi hayatımda karşılaştığım en yüksek zekâlı insanlardan öğrendiklerimden daha değerli buluyorum ben. Mesela çocuğumun okuduğu okulda haftada kaç saat İngilizce dersi gördüğünden veya yüzme havuzunun kaç metre olduğundan daha önemli bulduğum bir soru var: Benim çocuğum okul sıralarını kendisinden fiziksel, zihinsel veya kültürel açıdan farklı kaç çocukla paylaşıyor? Mesela bu ülkede kaç tane fiziksel engelli çocuk yaşıyor ve benim çocuğum bunlardan kaçını tanıyor"
Yukarıdaki paragraf Alternatif Anne isimli sanal dergide yayınlanmış bir yazı dizisinden alıntı. Yazar adını vermemiş.  Kim olduğunu bilmiyorum ama okuduktan sonra "böyle insanlar da var mıymış?" diye sormama, gidip bulup sarılma isteğiyle dolmama sebep oldu.

Ben de oturup şu yorumu yazdım ama niyeyse yorum bir türlü kabul edilmedi, siteye ulaşamadı. 

"Sevgili konuk yazar, sizi içtenlikle tebrik ederim. Tespitleriniz çok doğru.  Beni en çok etkileyen ise bu yazının son paragrafı oldu. Çünkü  ben bir engelli annesiyim.Çocuğumun  normal çocuklarla okuyacağını hiçbir zaman düşünmedim ama en azından onlarla aynı yerde oynayacağını ve arkadaş olacaklarını her zaman düşündüm.  Fakat bir oyun grubuna başvurduğumuzda "diğer anneler rahatsız olur" diye reddedilmiştik. Bunun gerçek olmayacağını dipten, derinden biliyordum. Bunun o kurumun yöneticilerinin kalpsiz, duyarsız, cahil düşünce biçimlerinin sonucu olduğunu hissediyordum, çünkü aklı başında kimse çocuğunun aynı oprtamda bir engelli ile birlikte olmasından rahatsız olmaz. Aksine bunun çocuğunun ruhsal gelişimi için bir şans sayar diye varsayıyorum. Siz de şu anda beni doğruladınız, teşekkür ederim.  İyi ki varsınız"

Yazının başlığı "Elitizm ve Çocuk"   Şiddetle tavsiye edilir.

1 yorum:

  1. diyorum ya ben her zaman Umut bizim için ne kadar büyük şans !! azra

    YanıtlaSil