14 Temmuz 2010 Çarşamba

cenk

Tatilde bir Cenk tanıdım. Yüzyüze tanışmadım, bana anlatıldı, tanıtıldı.
  Kaç gündür yazmak istiyorum ama cesaretimi toplayamıyorum, yine gözlerim dolar boğazım düğümlenir diye, yine sinirlenirim, kızarım diye...
Oğlanla denizden çıkıp kurulanırken, yan şezlongdaki kadından yardım talebi geldi. Havlularımızı sermeye, oğlanı kurulamaya yardım etti.  Sonra "benim de bir oğlum var aynı sizin oğlunuz gibi" dedi "36 yaşında şu an." " Almanyada bir bakımevinde", "tam 25 yıldır çok iyi bakıyorlar ama. " Anlamadım önce bakımevinde tanıştığı bir çocuktan "oğlum" diye bahsediyor sandım. Değilmiş. Kendi öz oğluymuş. Çocuk 12 yaşına geldiğinde Almanya'ya babasının yanına yollamış bakamadığını için. Adamda bir bakımevi bulup çocuğu buraya teslim etmiş. "Çok iyi bakıyorlar ama" diyor sürekli.  Hiç konuşmuyorum, kadın sürekli günah çıkartıyor.  "Çok iyi mamalar yediriyorlar hala sağlıklı, hayatta."  Anlamıyorum çok iyi mamalar ne demek? 
 Kadın sürekli anlatıyor nasıl bebekken bakmakta zorlandığını, İstanbul'da yolların tekerlekli sandalye için nasıl uygun olmadığını, hep püre yapıp yemek yedirdiğini, insanların çocuğuna bakıp nasıl alay ettiklerini, kendisinin nasıl ağladığını, çocuğun aldığı ilaçları. 25 sene öncesinden hatırladıkları bunlar. "Bu mu?" diyorum "bunlar yüzünden mi bırakmış çocuğunu?" " Görmeye gidiyor musunuz?" diyorum." 2 senede bir " diyor "olmuyor" diyor "çok uzak" diyor."ya babası?" diyorum."Vefat etti"diyor.  Kadın bir ingilizle evlenmiş,bir  çocuğu daha olmuş şimdi 25 yaşında. Dil bilmez yol bilmez kadınlardan değil yani.
"Ziyarete gittiğimde saçımdan tutuyor bırakmıyor beni" diyor. "ağlıyor arkamdan tanıyor demek ki" diyor. "Telefon açtığımda sesimi duyunca ağlıyor,  Odasını görsen çok güzel, aile resimlerimizi asmışlar bizim onlara bakıyormuş, hatırlıyor demek" diyor.
 İşte bu cümle vuruyor beni kadının çocuğu terketmesinden daha çok. Kimseyi yargılama hakkım yok, olan olmuş, kadın öyle veya böyle bakamamış ve iyi bir yere yerleştirmiş çocuğu ama baktığı 12 sene boyunca çocuğun onu tanıdığını, anladığını, zekasını keşfedememiş işte bu küfür gibi geliyor bana. "Siz" diyorum "anlamamışsınız çocuğunuzu, zeka engelliymiş gibi anlatıyorsunuz ama çok büyük ihtmalle o sadece vucudunu kullanamıyor, beynini deği!". "Öyle mi diyorsun?" diyor "ama hiç bir belirti göstermemişti ki!" " O göstermeyecek ki sen anlayacaksın" diyemiyorum, ne desem boş...
"Ama çok iyi bakıyorlar diyor iyi mama yediriyorlar, banyosu özel, sakal tıraşını yapıyorlar, tatillere götürüyorlar, resim yaptırıyorlar" diyor, vicdanını rahatlatmaya çalışarak.
Peki kim seviyor onu, kim başını okşuyor kim yatağına yatırıp iyi geceler öpücüğü veriyor, kim sımsıkı sarılıyor?
 Cenk şu anda 36 yaşında, iyi bakılıyor, arada bir annesi telefon açtığında ağlıyor ve  neden ağladığına dair annesinin en ufak bir fikri bile yok.
(fotograf: jeremy geddes)

7 yorum:

  1. Annesi oğlunu 2 yılda bir görmeye gidiyor. 2 yılda bir annesini gören evlat -kaç yaşında olursa olsun- annesinin saçına yapışıyor, giderken arkasından ağlıyor. Anne de bu tablodan mutluluk duyuyor; "Oğlum beni tanıyor" diye.

    Madem tanıyabildiğini -bu kadar yıl sonra da olsa- farkedebilmişin niye hala bu azabı çektirirsin demek isterim ama herhalde buna da "Güzel mama yediriyorlar" diye cevap verirdi!!

    YanıtlaSil
  2. ne Cenk'ler var çevremizde... bir çoğunun ilk bakışta bir sorunu da yokmuş gibi üstelik... bir anne hatırlıyorum, gerçek "anne"lerden özür dileyerek; huysuzluk yapan oğlunu götürdüğü pedagog'un talimatı olan "oğlu ile yarım saatlik oyun"un bitmek bilmediğinden dem vuran... utanmadan!

    YanıtlaSil
  3. yazıyla ilgili yorumum "okurken tüylerim ürperdi "olacak,ancak bu resimleri nasıl bulup çıkarıyorsunuz?
    Bu resim içinde yorumum yukarıdaki tırnağın içindeki ile aynı cümle.

    YanıtlaSil
  4. cok kotu oldum..icimden cok daha fazla sey geciyor ama ...keske simdi alsa bari..kaybettigi onca zamanı telafi etse..

    YanıtlaSil
  5. üzücü bir yazı. kadının duyarsızlığı bir yana , batıda sosyal kurumlar, insanın vicdani yükümlülüklerinden kurtarıyor. Özellikle yaşlılarda da durum böyle.

    YanıtlaSil
  6. "Y" ile başlayan üç harfli kelime o kadına az bile... Anneme de teklif edilmiş, beni Almanya'da "tedavi ettirmesi"... Anne ANNE olursa, herkes zırvaladığıyla kalır... Aksi takdirde işte böyle, "İYİ MAMA YEDİRİYORLAR" ilkelliği sürer gider...

    YanıtlaSil
  7. Bir anne çocuğuna bunu nasıl yaşatır? Ondan nasıl ayrı kalır? Her kadın anne olacak diye bir kural yok ve bence olmamalı da...
    Bence Umut gelirken çok doğru bir anneyi seçmiş...
    Sevgi, umut ve ışıkla..
    BŞY

    YanıtlaSil