25 Temmuz 2010 Pazar

öğle yemeği

Az önce aradım, işteyim, özlüyorum, biraz da öksürüyordu dün akşam, endişeleniyorum. 3 yıllık bakıcımız ablamız açıyor telefonu “merak etmeyin" diyor "iyi "diyor.  "Mina'larda öğlen yemeği yedik, annesi çocuklara mercimek pişirdi, onların bahçesinde hep beraberdik" dedi.  Gözümün önüne geliyor.  Oğlan mama sandalyesinde, önünde önlük, yanında 3 yaşında Mina beraber yemek yediriliyorlar.  Gözlerim sulanıyor boğazım düğümleniyor.  Çok şükür Allahım oğlum arkadaş evlerine gezmelere gidiyor.  Çocuk görünce kolumun altına saklanan oğlum, birileriyle arkadaşlık kuruyor ve aynı sofrada yemek yiyor.  İçimden teşekkür ediyorum Minaya, annesine, oğlanı bu kadar seven ablasına...
“Yürü be Umut, kim tutar seni, ilerde mum da yaktırırsın o masalara, aslanım benim, yakışıklı oğlum!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder