17 Ocak 2012 Salı

kulüp

Taa 96'dan beri biliyorum ben o çifti. Ben o zamanlar tasarım piyasasında zavallı bir asistanken, onlar alanlarında en tepeye yerleşmişlerdi bile   Koşturmacanın, stüdyoların, çekimlerin arasında beni hiç fark etmediler, ben de hiç kendimi fark ettirmedim. Hep uzaktan ama hayranlıkla izledim işlerini, ilişkilerini, kişiliklerini... Hep çok tatlıydılar, hep yanyanaydılar, hep neşeliydiler...Doğaldılar, gerçektiler, ama bir o kadar da bana uzaktılar.
O zamanlar deselerdi bana bir gün karşılıklı oturacaksınız ve her ikisi de CP'li olan oğullarınızdan bahsedeceksiniz ve bunu yaparken kahkahalarla güleceksiniz tabii ki inanmazdım, dinlemezdim bile.
Seneler çok seneler sonra bir gün ortak bir arkadaşımız bizi yüzyüze getirdi, bana "Tibet" onlara "Umut" dedi. Önce karşılıklı bakıştık, sonra sevinçle sırıttık.
Şimdi ara sıra telefonlaşıyoruz, iş icabı da olsa buluşuyoruz, doktor, eğitimci, medikal araç vs konularında birbirimize danışıyoruz. Konuşurken hepimizin gözünden ışıklar saçılıyor, rahatlığımız, hatta olayla dalga geçiyor olmamız etrafımızda olanları şaşırtıyor.
İş güç sayesinde tanışsaydık bu kadar derin olamazdı ilişkimiz,  hatta yüzeyden şöyle bir sıyırır geçerdi büyük ihtimal.  Ama CPli olma, bilme, yaşama kulubü apayrı, hele bir de gülebilecek düzeydeyse bakış açısı, kulüpte hep bir parti havası. Keşke daha da kalabalıklaşsak.
(Fotograf: fabrika photography)

1 yorum:

  1. bence herkes bu çağrıya kulak vermeli. Çok önemli....a.b.k

    YanıtlaSil