3 Aralık 2011 Cumartesi

AA röportajı

Ara sıra yazılarımın yayınlandığı Alternatif Anne dergisi tüm yazarlarından röportaj istedi. Ben de yazıp yolladım ama blog'a da koymak istedim.
Kısaca kendini tanıtır mısın?
Ayşin  Bicioğlu. 38 yaşındayım. Engelli ve dünya tatlısı bir oğlan çocuğuna sahibim.  Tek çocuk, belki bir gün bir kardeşi olur ama şimdilik yakın zaman planında yok.   Güzel sanatlar mezunuyum. Tasarım Direktörüyüm.  Hayatım kumaşlar, iplikler, renkler, ve sürekli cevap bulunması gereken sorular ve acil alınması gereken  kararlarla geçiyor.  İşimi çok seviyorum.
AA senin için ne demek?
AA benim için Gülüş demek. Onun emeği, çabası ve başarısının diğerlerine sıçraması demek.. Bambaşka annelerin bambaşka bakış açılarıyla biraraya gelip muhteşem yazılarını ortaya çıkartmaları, okunur kılmaları demek.
AA'ya yazmayı neden kabul ettin?
Ben bir gün kendi blog'umda bir çığlık attım. " Kimse yok mu?" dedim." Engelli bir annenin söyleyeceği çok şey var ama bütün anne bebek dergilerinde sanki bizler yokmuşuz gibi pembe bir dünya var. Halbuki biz de aranızda yaşıyoruz, bizi görmezden gelmeyecek bir yayın yok mu?" diye bağırdım. Sesimi Gülüş duydu. AA macerası böyle başladı.
Kendini nasıl bir anne olarak görüyorsun?
Çocuğuna aşık, onunla gurur duyan ve "iyi ki bana gelmiş" diyen bir anneyim. "neden ben?" diye asla sormadan, oğlumu bana geldiği gibi, engeliyle beraber seven bir anneyim.   Sevgi ile büyüten ama kendini de ihmal etmemeye çalışan bir anneyim. çünkü biliyorum ki "ben iyiysem, o iyi"  Oyun bulmakta ve çocuk güldürmekte çok iyiyim en azından kendi oğlumu. Sanırım ben hala büyümedim. hala kızılması gereken yerde kıkırdıyorum, yapılmaması gereken ebevyn hatalarını yapıyorum. Ciddi olunması gereken zamanlarda kendime hakim olamamak gibi bir problemim var. Bu durumda devreye babanın girmesi iyi oluyor, yoksa ben oğlumdan daha yaramazım.
Çocuklu yaşamla birlikte hayatında neler değişti?
Başka bir insan oldum ben. Hayata bakışım, hayattan beklediğim şeyler başkalaştı.  Günü yaşamayı öğrendim, zamanın kıymetini. Plan yapmamayı, beklentinin mantıksızlığını. Oluruna bırakabilmeyi, yardım almanın da bir erdem olduğunu, insana yatırım yapmanın doğruluğunu, ben değil biz olmayı. Normal, sıradan hayatın güzelliğini...Çok şey öğretti bu velet bana ! Ama "yanlış mı yapıyorum acaba sorusunu da hayatıma soktu. Her aldığım kararın veya yapmadığım bir eylemin vicdani tartısını kalbime yerleştırdi. O vicdani hesaplaşma ve suçluluk duygusuyla savaşma ben anne oldukça benimle beraber yaşayacak.
Annelik dışında kişisel gelişim için neler yapıyorsun?
Çalışıyorum, iş için bol bol seyahat ediyorum, hem mesleğime, hem ruhuma iyi geliyor bu seyahatler. Blog yazıyorum. Yazılara gelen yorumların bağımlısıyım.  Neredeyse her hafta bu sayede yeni arkadaşlıklar ediniyorum. Evimizi bir toplanma merkezine çevirmeyi çok seviyorum, kapımız herkese açık. Tüm sevdiklerim hep yanımızda olsun istiyorum.
 
 
Okurlarımıza önerebileceğin başucu kitapların var mı?
Aykut Oğut'un kitaplarını, felsefesini kendime çok yakın buluyorum.  Evrenden benim de torpilim var, orası kesin!
son olarak bir test sorusu:
Şimdiki aklım olsaydı; A) çocuk yapmazdım; B) tek bir çocuk yeterli; C) bir çocuk daha yapardım?

3 çocuk büyütecek kadar  bir çabayla oğlumu büyüttüm.  Hastaneler, ameliyatlar, özel bakım vs. Ama içimde o kadar  büyük bir çocuk sevgisi var ki 2 tane daha yapardım.  Deli miyim neyim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder