2 Nisan 2011 Cumartesi

stress sendromu

eşimin bir arkadaşı, doktor, askerliğini güneydoğuda yapmış. Çok sıkıntılı günler geçirmiş, dönmüş, evine, eşine kavuşmuş ama kabusları bitmemiş. Her gürültüde tavanlara sıçramış, her uyandırıldığında çatışma çıktı sanmış. "Stres sendromu" demişler.
En sonunda bir psikiyatrist "sen hala bütün bu olayları yaşıyorsun. Geride bıraktığın anda, anı haline getirdiğin anda kurtulacaksın" demiş. "Peki nasıl anı haline getireceğim?" diye sorunca da "anlatarak..." diye karşılık vermiş.  O günden beri önüne gelen herkese yaşadıklarını anlatmış, karşısındakileri bayıncaya dek, kendisi yoruluncaya dek. Ve başarmış, hepsi geride kalmış...
Eşimde yaşadıklarımızı hep anlattı. Eski dostlara, yeni tanıştıklarımıza, aileye, herkese tekrar tekrar tekrar. Bense konu açıldığında kaçardım, mutfağa gider oyalanır, bahçeye sigaraya çıkar, illa ki oyalanacak bir şey bulurdum.
Ta ki bu blogu yazmaya başlayana kadar.  Yazdıkça rahatladım, sakinleştim. Anı haline getirebildim.
Demek insan farkında olmadan içindekini dışarı çıkartmanın bir yolunu bulabiliyor. "stress sendromu" bir şekilde yeniliyor. Çok ama çok zor olsa da!
(heykel: junichi mori )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder