23 Ocak 2011 Pazar

1 hafta daha

"Bekleyeceksiniz! "
"Doktorun işi çıktı bu hafta görüşemeyeceksiniz kendisiyle, haftaya kadar sabredin. Yine cumartesiye mi vereyim randevuyu? Tamam olur ama geç saatte 17:30 nasıl?  Yazıyorum o zaman deftere.
Biraz daha sabır, bir hafta daha. Yine aynı şekilde oturacaksınız Prof. Dr. Memet Özek'in karşısına. Anne doktırun soluna, baba sağına. Yine önce sizi soracak, sizin nasıl olduğunuzu bilmek isteyecek. Babanın uzamış saç ve sakallarına takılacak, anneyi yorgun bulduğunu söyleyecek. Oğlanın başını tutuş şekline dikkat edecek. Oğlan her zamanki gibi kıpır kıpır olacak annenin kucağında. Bağıracak, şarkılar söyleyecek belki de ama bu sefer emzik yok onu susturacak, büyümüş artık, ayakları neredeyse yere değecek. "Oturmuyor mu hala?" diye kızacak doktor. "Ne yapıyorsunuz anlatın ,nasıl fizik tedavi uyguluyorsunuz?  Günde kaç saat?" Anlatsanızda  konuşma derslerini, Türkmenceyi bile çözdüğünü, scooter'ın üzerinde dimdik durduğunu "banane" diyecek "oturmayı öğretememişsiniz hala." İngilizce gevelemeler yerine tuvaletinin geldiğini haber verse ya size" diye yarı azar, yarı şaka söylenip duracak.  MR sayfalarını ışıklı panoya takıp bakmaya başladığında gözlerinizi kaçıracaksınız heyecanla. Nefesinizi tutacaksınız, dizleriniz titreyecek.  Muayene masasına yatırıldığında oğlan, söylenenleri ikiletmeden yapsın diye içinizden yalvaracaksınız ve sonunda doktorun ağzından çıkan kelimeleri duymak için dikkat kesileceksiniz.
Tam 1 sene beklediniz, 1 hafta daha bekleyin."
(fotograf: matthieu lavanchy)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder