3 Kasım 2010 Çarşamba

yeni arkadaşımız

"Onu hep çok seveceksin, ona müşfik davranacaksın, onu hep teşvik edeceksin, ona hiç kızmayacaksın ve gerektiğinde onu denize atmaktan da çekinmeyeceksin, annem beni atmıştı!"
Bu sözlerin sahibiyle haftasonu tanıştım.  Kendisi de serebral palsili.  60 yaşında. 4 dil biliyor, kimya fakültesi mezunu. Tekerlekli sandalyesi ve ikiz gibi büyüdükleri kız kardeşi ile beraber kahve içmeye mahallemizin kahvecisine gelmişler.  Ben ortalıklarda oğlanı yürütmeye çalışıyorum ama bakışlarını üzerimde hissediyorum. Kız kardeşine beni masalarına çağırtıyor ve başlıyor anlatmaya. Oğlan "dede" diyor , o da ona "yavru". Konuşmasına 1-2 dakika sonra alışıyorum ve her anlattığını anlamaya başlıyorum. Oğlanın hikayesini anlatınca ben ,gözleri doluyor, o bana tavsiyelerde bulundukça da benim gözlerim doluyor.  Kızkardeşi Suzan Hanım azarlıyor ikimizi de "ne oluyoruz?  ağlamak yok!" Başlıyoruz bu sefer gülmeye.  Karşılıklı telefonlar alınıyor, doktor ve fizik tedavi uzmanları tavsiye ediliyor.  "Bize de gelin" diyorum. "merdiven var mı?" ilk sorusu oluyor. "Yok" diyorum ve dünyadaki tüm merdivenlere, engellileri hiç düşünmeyen mimar ve mütahitlere içimden küfürler ediyorum. "Gelirim o zaman" diyor. Yeni bir arkadaş edinmenin mutluluğuyla oradan ayrılıyoruz. Arkamızdan kızkardeş Suzan Hn bağırıyor  "kardeş yapın mutlaka, kardeş, mümkünse ikiz!"
"inşallah" diyorum. Hiç böyle bir dileğe "inşallah" diyeceğimi tahmin etmezdim....

8 yorum:

  1. inşallah beraberce gülün hep.
    patavatsızlık eder miyim düşüncesi ile hep size bir şeyler yazmaya korkuyorum.
    ama bugün duramadım, hep gülün, hep iyi olun

    YanıtlaSil
  2. Bırakın evleri halka açık oteller, tiyatrolar, kütüphaneler, müzeler engelliler için "engelli" olmasa bile bir başlangıç sayılabilir...

    YanıtlaSil
  3. Ben de ikiz fikrine bayildim :-)) Biliyorsun ikiz olmasa bile minik bir yavru fikrinin ucundan bahsetmistim sana..Yurtdisinda tanidigim bir cok anne ozellikle hep ayni kaygilarla nerdeyse 10 sene hic bebek dusunmediler.. sonra ikinciyi ve hemen ardindan ucuncuyu yaptilar 40larindaan sonra..ve bana soyledikleri de kucuk cocuklarin engelli cocuklarina ne kadar faydasi oldugu..birlikte oynadiklari ve hatta taklitlerin bile oldugunu..ornek 7-8 yasindan sonra emekleme denemeleri vs gibi.. Bir de ben bilememistim bunu o zamanlar..Ama bana soylenenlerden biri ki cok onemliydi aslinda, yeni dogan bebekle hastanesiz veya kaygisiz bir sureci yasarken ve bataryalari doldururken destege ihtiyaci olan yavrumuz icin savasacak daha fazla motivasyon saglamasi.. Bizim gibi engelli cocuk buyutmus ve buyuten annelerin sanirim dustugu en buyuk hassasiyet ve umarim bana kirilmazsin belki hata diycem, acaba engelli cocugumuzun saatlerinden calar miyim.. veya kendini ikinci plana atilmis hisseder mi....veya farkinda olmadan denegeleri sasar miyim vs..Hazir bu konu acilmisken..birebir gorusmeyi talep etmekteyim :-))

    YanıtlaSil
  4. merhaba yarışmadaki adayları incelerken gördüm blogunuzu ve hemen oyumu verdim çünkü bende anneyim siz çok özel bir annesiniz çünkü allahım size bir melek vermiş inşallah herşey gönlünüzce olur

    YanıtlaSil
  5. artık bir takipçiniz daha var...okyanus ötesinden sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. güzel dilekleriniz için sonsuz teşekkürler

    YanıtlaSil
  7. Sizi uzun zamandır takip eden, türlü acılar yaşamış, şimdi çok şükür aşmış bir anneyim. Dilerim sizinde sıkıntılarınız hafifler, hep beraber yüzünüz daima güler. Allah annelere savaşacak güç versin, kuzularımıza sağlık...Sizi gerçekten taa yüreğimden sevdim Allah nice güzel günler versin oğluşunuzla sevdiklerinizle...

    YanıtlaSil