30 Kasım 2010 Salı

cici köpek

Kapı çaldı. Açtım. Karşımda güzeller güzeli bir kız ve yanında güzeller güzeli dev bir golden retriever. Harika bir ikili.
"Engelli çocuklarla köpeklerin iletişimi çok iyi olur, iyi arkadaş olurlar, O'nun gelişimine katkıda bulunur, hayatını kolaylaştırır " diye okumuştum bir yerlerde. Sonra araştırıp özellikli epilepsi hastaları ile yaşayan bu bol salyalı hayat arkadaşlarının, gelen nöbeti önceden sezdiğini, havlayarak hastayı ve yakınlarını uyardığını, engellilerin basit ihtiyaçları için (çekmece, dolap kapakları açma, giyinmeye yardım vs) eğitildiklerini öğrendim. En uygun cinslerin ise Golden ve Labrador olduğunu da.
Konuyu köpeklerle arası çok iyi olan kuzenime anlattım o da köpek eğitmeni arkadaşına. Arkadaşı böyle bir köpeği eğitebileceği ama önce oğlumun köpeklere tepkisini görmek için kendi köpeği ile Umut'u tanıştırmaya getireceğini söyledi
İşte o arkadaş bu kapıdaki arkadaş, işte o köpekte, bu köpek. Doğrusu bir midilli büyüklüğünde olduğunu görünce kedimi yatak odasına kapattığım için rahatladığımı hatırlıyorum.
Hayvanı yavaşça salona oğlanın yanına getirdik, sahibi ile arasındaki iletişim, sevgi bağı inanılmazdı. O komut vermedikçe kuyruğunu bile kıpırdatmadan heykel gibi karşımızda durdu. Fakat görüntüden çok seslere takık oğlum dev köpeğin bir fabrika gibi ses çıkartarak solumasına takıldı ve dudağını bükerek ağlamaya başladı. Sabırla sakinleşmesini bekledik, ben, eğitmen abla ve dev köpek...  Ağlama bittikten sonra dokunarak sevme çalışmaları, farklı uzunlukta ağlama seansları ile kesildi. Umut için çok fazla tanımadığı ses vardı; kesik kesik soluklar, patilerdeki tırnakların parkeye sürtmesi, eğitmen ablanın komutlarının sert tonu...
Fakat olaya darbeyi vuran son sahne oldu.
"daha zaman lazım" sonucuna varıp vedalaşırken benim resim çektirmek istemem, yerde yatan köpeğin yanına elimle sırtına destek olarak,  henüz susmuş Umutu oturtmam, fotograf makinasını eğitmen ablaya vererek güzel bir kare hayal etmem, makineyi gören hayvancağızın poz verme merakının tutması, üstünden bizi silkeleyerek oturma pozisyonuna kalkması, bunu yaparken kuyruğunun oğlana çarpması, ağlamaya yeniden başlama ve final!
Köpek mi, şimdilik almayayım kalsın.
(heykel: robert bradford )

2 yorum:

  1. Ne güzel anlatmışsınız, kıyamama o dudak büzüşmesine de :)

    YanıtlaSil
  2. Ne tatlı.
    Golden Retrieverımız öldükten sonra tekrar evde bir canlımı tövbe demiştim ama dayanamıyor insan bir tane daha olsun istiyorum ama annem bu sefer apartmanda olmaz diyor. Goldenlar dünnnyanın en akılllı köpekleridir. Görme engelli birçok vatandaşa almanya ve diğer gelişmiş ülkelerde bu köpekler bakıcılık ederler. Amerika'da ise çocuk bakıcısı niyetine görev görür.
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil