7 Kasım 2010 Pazar

sigara

Hamileyken bedenimin sadece bana ait olmadığından başka bir şey düşünemezdim, kıprdadığında, tekme atıp dönmeye kalktığında ise sevinçten kalbim yerinden oynardı. Tüm verilen vitaminleri, ilaçları aldım, olabildiğince sağlıklı beslenmeye çalıştım, tüm kontrollerimi zamanında ve olması gerektiği gibi yaptırdım, hep iyisi ,en iyisi olsun istedim. Olmadı.
Doğumdan sonra ise bedenimin en büyük parçasının artık benim dışımda olduğu gerçeği, çok ama çok hasta olması, onu orada küvözde tek başına, yabancıların arasında, korunmasız, tehlikelere açık bırakma duygusuyla aklımı kaçıracak gibi oldum.
Günler boyunca hamileliğim sırasında kusurlu bir şey yapıp yapmadığımı düşündüm durdum, " cep telefonu ile çok mu konuştum?" , "iş yerimin yakınındaki baz istasyonu çok mu yakınımdaydı?", " ailede bilmediğim bir kanser vakası mı vardı?" gibi...
Sonrası geçmişi bırakıp şimdiye çare bulmakla geçti, kemoterapinin tek panzehiri olan anne sütü vermek için uğraşma, sakin olmaya çalışma ve umudu hiç kaybetmeme...
İşe yaradı, çok şanslıyım...
Ama bu konu bende çok yara ve hassasiyet bıraktı. En son patlamamı iş yerinde bir çalışanla yaşadım.
 3 aylık hamile olduğu haberini bana elinde sigarasıyla vermişti.  O'na acilen sigarayı bırakması gerektiği tavsiyesini verdim ama ben bu kadar dikkat etmişken başıma gelenden sonra, dikkat etmeyen birine çok söyleyecek bir şey de bulamadım doğrusu.  Sonrasında çok zor bir doğum yaşadığını ve bebeğinin kalp hastası doğduğunu öğrenerek  çok üzüldüm.  Aklıma hastanede tanıştığım kalp hastası bebekler ve hiç büyümeyen 50cm boyunda ama 1yaşında bebek Rabia geldi. Üzülmesin diye yeni anneye bunları anlatmadım.
Bebeğin hastalığının asıl nedeninin annenin sigara içmesi olduğunu sanmıyorum ama ilerleten veya tetikleyen sebeplerden biri olmuş olabilir. Asla O'nu suçlamak aklıma gelmedi sadece acısını içimde hissettim ve uzaktan uzağa bebeğin iyiliği, annenin akıl sağlığı  ve anne sütünü yeterince verebilmesi için dua ettim. 
Taa ki O'nu yeniden elinde sigara ile görene dek. İşte asıl patlamamı o zaman yaşadım.  Anne sütü bebeğin aldığı tüm ilaçların yan etkisini yok edecek en önemli besin. Ama anne sigara içerse zehir direkt süte karışıp bebeğe geçiyor. Hamileyken plazenta tarafından korunan bebek emzirirken her türlü zararlı maddeye açık hale geliyor.
Kendisi ile o an konuşamayacak kadar sinirlendim, sonrasında tüm içimdekileri döküp gerisini vicdanına bıraktım. Ama benim vicdanım hala rahat değil. Karşımda hasta ve kendini savunamayan bir bebek ve bilinçsiz bir anne var. Görmezlikten gelemiyorum ama ne yapılması gerektiğini de bilmiyorum.
İstiyorum ki dünyadaki tüm bebekler sağlıklı ve mutlu olsun. İstiyorum ki dünyadaki tüm anneler bebeklerini çok ama çok sevsinler, üstüne titresinler, istiyorum ki hiçbir zaman bebeklerini kaybedebilecekleri ihtimalini hisstmesinler, geceleri huzurla, vicdanlarının rahatlığıyla uykuya dalsınlar...
(fotograf: adele enersen)

3 yorum:

  1. gerçekten böyle bilinçsiz annelere bende kızıyorum ben bırakın sigara içmeyi içilen ortama bile girmiyordum benimde küçük oglum çok bünyesi zayıf 2.5 yaşında ama kemik yaşı 1 yaşında gözüküyor evladın öyle oluncada kendimi çok suçluyorum ama siz çok bilinçli bir annesiniz

    YanıtlaSil
  2. her sigara içen hamile ve hamile adaylarının senin bu yazını okuması gerektiğini düşünüyorum, inanlımaz caydırıcı olmuş, diliyle insan dövmek bu olsa gerek, tebrik ediyorum,

    YanıtlaSil
  3. yazıya sözüm yok çok doğru.Sigara nasıl bir bağımlılık ise bende çok gördüm sigara içen hamileleri,allahtan benim şahit olduklarım sadece düşük doğum kilosu ile atlattılar olayı.Yanlız seçilen fotoğraf yine cuk oturmuş bebecik ve çevresindeki canavar çok ama çok güzel bir anlatım,çekenin eline sağlık buluşturduğunuz için sizede teşekkürler

    YanıtlaSil