24 Ağustos 2011 Çarşamba

muffin

Muffin, ablamın çinçila cinsi kedisi. Kendisi pek narin, pek zayıf, pek biblo. İki kere doğum yaptı, yavruları hep güzel yuvalar buldu ama artık kısırlaştırılma zamanı geldi.

Annem kedilerden hiç hazetmez. Korkmaz iğrenmez ama tüyü der, kılı der, yünü der, “öf”ler “pöf”ler.
Bu kısırlaştırma ameliyatı ikisini bir araya getirdi. Ablam çalışıyor, evde kimse yok, kedisine çok düşkün, çok endişeli. Ameliyat sonrası bakım gerektireceğini düşünerek Muffini anneme teslim ediyor.
Annem görev insanı. “Yap” de yapar hem de istediğinden fazlasını. Annem Umut’a bakmış zaten, bildiğin komando eğitimi var. Kemoterapi gören bebeği şişmanlatmayı başarmış yegane insan. Burundan hortumla beslenmesin diye attığımız taklalar aklından silinmemiş daha. Saatlerce süren yemek seansları, ağzındakini yutsun diye emzik sokup kandırmalar tek tek aklında. Doktorlardan birinin halimizi görüp “insaf” demesiyle kendine gelir gibi olmuştu. Ama kemoterapi tedavisi sırasında O’nu koruyup kollamaktan, sarıp sarmalamaktan, moralimizi yüksek tutmaktan ve bol bol yemek yedirmeye çalışmaktan başka yapabildiğimiz hiçbir şey yoktu. Annem de sınıfın “yemek kolu başkanı” oluvermişti işte…
Şimdi ameliyat edilmiş kedi kendisine teslim edilince geçmişe dönüverdi.
Masanın üzerine bir örtü seriyor, üzerine kediyi oturtuyor, yanına sulandırılmış yaş mama dolu kabı alıyor. Kedinin kafasını tutup zorla ağzını açtırıyor, önce kaşıkla olmazsa parmak marifetiyle mamaları yediriyor. Anne diyorum, uyuturken emzik de ver bari. Sanki kedi bana teslim edilse faklı bir şey yapacakmışım gibi… Ne yapayım diyor içim ancak böyle rahat ediyor. Ayrıca vermem artık geriye, benim oldu bu, bu kadar emeğim geçti, şimdi bakamazlar zayıflatırlar, hasta ederler Allah korusun!”
Bence Allah önce aklımızı korusun. Çoğu kişinin hayatında bir trajedi, travma olmuştur mutlaka ve ondan kalma bir arıza.
Bizim arızamızda bu işte, aklımızı kaybettik, hükümsüzdür.

2 yorum:

  1. Bu saatte yüzümde kocaman bir gülümseme burukta olsa güzel : )
    ,iyiki paylaşıyorsunuz herşeyi

    Sevgiler,

    Gülşen

    YanıtlaSil