28 Ekim 2010 Perşembe

yapılacaklar listesi

Bir zamanlar Amerika’da yarı zamanlı bir işte çalışırdım. Gruptaki tek Türk bendim ve “diğerleri”ni anlamakta çok zorluk çekiyordum.. Aynı şekilde onlar da beni. Uzun seneler Türklerle çalışmış olan Amerikalı şefim bizim sürekli “yapılacaklar listesi” ile yaşadığımızı o listedeki işlerin üstünü çizmeden rahat edemediğimizi, benim de böyle yapıp yapmadığımızı sormuştu alay eder bir ifade ile. “evet” dedim “biz hep öyle yaparız, günlük işler, ofis işleri ve hatta hayaın tüm rutinleri için bir liste oluştururuz sonra onu tek tek uygular ve üzerini çizeriz” Halbuki yoktu böyle bir alışkanlığım ve “biz Türkler”de de fark etmemiştim bile. Sırf kadının alayına alayla karşılık vereyim diye, sırf onu kafalayayım diye attığım bir yalandı.

Sonraları bu yalan üzerime yapıştı ve ben bunu uygulamaya başladım. Hatta iş o kadar büyüdü ki tek ve büyük bir takıntı haline geldi. Çalıştığım şirketlerde senelerdir günlük yapmam gerekenler, aylık yapmam gerekenler diye ayrı dosyalarım oluştu. Eve kocaman duvar stickerları aldım. Her biri haftanın bir gününü ifade ediyor ve oralara oğlanla ilgili haftalık yapılacak işleri yazıyorum, tamamlanınca da siliyorum.
Bir de hiçbir yere yazmadığım ama kafamda oluşmuş bir liste var. Bunlar hep oğlanla ilgili, en önemli, en hayati olanları aslında ve çoğunun üzerlerine bir türlü çizgi çekemediğim için geceleri beni uyutmuyorlar.
Mesela;
*pütürlü yiyeceklere geçilecek, çiğneyerek yemek yedirilecek
*bardakla su içmek öğretilecek
*tuvalet eğitimi verilecek, bezden kurtulunacak
*yardımla yürümeden walkerla yürümeye geçiş yaptırılacak
* çatalı, bardağı, elimi tutması öğretilecek
Bunlar gibi onlarca yapılacak iş…
Bu liste sistemi hayatımı kolaylaştırdı mı zorlaştırdı mı emin olamıyorum ama artık istesem de hayatımdan çıkartamıyorum. O kadının adını çoktan unuttum ama bana yapıştırdığı bu sistemi unutamıyorum.
Sürekli kafamı meşgul etmesi işin zor tarafı ama bir de güzel tarafı var; listedekileri silerken yaşadığım mutluluk. Silinme zamanı gelince yani listedekilerden biri yapılmışsa, o gün bir rituel düzenliyorum, ufak bir pasta alıyorum, kocaman bir dilim kesiyorum, kremasını oğlana yalatıyorum, gerisini kendim yiyorum ve kimseler bilmeden kendi kendime bir kutlama yapıyorum.
Yukarıdaki listedekiler tamamlandığında ise belli ki sadece pasta yetmeyecek kutlamaya, daha büyük bir şey gerekecek, bir parti, bir ziyafet, hatta bir havai fişek gösterisi ……

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder