11 Aralık 2010 Cumartesi

özür

7-8 yaşlarındaydım O'nu ilk gördüğümde.
Yeni bir semte taşınmış, yeni arkadaşlar edinmiştim. O yaşların sancılarını, arkadaş olmak için kurduğumuz cümleleri gayet net hatırlıyorum. Büyük bir sitenin açık otoparkıydı oyun oynadığımız alan, marketin yan duvarında oturur gazozumuzu içer, bol bol konuşur, güler veya sek sek oynardık.
O ise saçları kısacık kesilmiş bizden yaşça hayli büyük bir kız çocuğuydu, belki 17-18 yaşlarında. Annesi öğleden sonra tekerlekli sandalyesini aşağıya, bizim oyun oynadığımız alana bırakır, bir kaç saat sonra gelir alırdı. Kız çocuğu saatler boyu sol elini yanağına vurup hep aynı sesi çıkartırdı "AAAAAA AAAAAA AAAA..." bazen yüksek, bazen alçak. Kafasını hiç çevirmez, hiç bakmaz, hiç başkalaşmazdı. Elleri, bacakları hep kıvrık, saçları erkek gibi kesilmiş kısacık. Büyük ihtimal SPli, büyük ihtimal mikrosefali, büyük ihtimal ihmal edilmiş, ilgilenilmemiş.
İki kız kardeşi vardı isimlerini bildiğim ama hiç yakın arkadaş olmadığım. İki kız kardeşi, biz bütün çocuklar, marketçi amca, tüm komşular sanki o kız orada değilmiş gibi davrandık, senelerce. Büyüklerden kimse yanımıza gelip anlatmadı, tanıştırmadı, biz de sormadık. O hiç orada değilmiş gibi, o sesler yokmuş gibi. Kendi aramızda bile konuşmadık onu, birbirimize bile sormadık adını bilip bilmediğimizi.
Ama o çıkarttığı sesler hep aklımda kaldı benim, o ıssızlığı,  dünyadan izole edilmişliği.
Benim çocukken yaptığımı diğer çocuklar oğluma yapmasın diye, dünyadan izole olmasın, kendini ifade etsin diye, orada olduğunu herkese bildirsin diye, konuşsun, o müthiş zekasını herkese göstersin diye, o anne gibi olmayayım diye,  bütün çocuklara, komşulara, esnafa oğlumu anlatıyorum, tanıştırıyorum, oyunlar oynatıyorum.
Ne zamanki kapımız çalınıyor ve bir ufaklık "Umut dışarı gelmiyor mu?" diye soruyor, gözlerim sevinçten doluyor.  Bu soruyu zamanında soran ben olmadığım için, en azından adını öğrenmediğim için, o kız çocuğundan içimden özür diliyorum.
(fotograf: greta andersen)

6 yorum:

  1. herkes Umut kadar şanslı olmayabilir ve Annesi kadar şansının farkında..hele de ülkemizde, maalesefki..

    YanıtlaSil
  2. Umut dışarı gelmiyor mu ? sorusu ne güzel bir soru, sizi okudukça hem Umut ve Umut gibi engelililere olan bakış açım değişiyor, genişliyor,anlam kazanıyor hem de fotoğraf sanatına başlar gibi evdeki kızıma, anlara ve olaylara farklı gözle bakmayı öğreniyorum...Yani amacınıza ulaşıyorsunuz, Umut'u gözlerinden öperim...

    YanıtlaSil
  3. Berrin..

    Maalesef o kadar net hatırlıyorum ki..Ben hep kaçmayı tercih etmiştim,hatta bilirsin ne kadar korktuğumu ??! Trenlerde bile az kaçmamışımdır..Ama benim de hiç gözümün önünden gitmedi,sesi de senelerce benimleydi o kısa saçlı kızın.Hep üstü başı kirliydi,çok bakımsız dı,öylece bir kenara itilmişti sanki,hatta evden biraz uzaklaşsın diye saatlerce tek başına sandalyesin de otururdu sokak ta.Biz ise yanında kahkahalarla oyunumuzu oynadık,ona bakmadık hiç...Belki de ailelerimiz de bizi bu konuda hiç uyarmadı..Şu an canım Umut'cuğumun ne kadar şanslı olduğunu biliyorum ve canım kardeşim Ayşin'im seninle gurur duyuyorum !

    YanıtlaSil
  4. Umut dişarı gelmiyor mu kadar anlamlı ve güzel bir soru cumlesi yok! Bravo size de oglunuza da.. Sevincinize seviniyor, uzuntunuze uzuluyorum her postunuzda. Çook mutlu olun, umutlarınız gercek olsun, sevgiler..

    YanıtlaSil
  5. Dışarıya geliyor?(muyum)

    ;Gelemiyorum çünki bizim kaldırımlarımız var...
    Mimarisi adam olmayan olsada başkaları tarafından işkal edilen kaldırımlarımız...
    Gelemiyorum çünki bizim apartmanımızı yapan mimar amca beni unutmuş...
    Acaba kendi kızı zorluğumu yaşaydı aklına gelirmiydim diye kulaklarımda çınlıyor bir ses
    G-e-l-e-m-i-y-o-r-u-m Bugünde Sizinle top oynamaya . . .

    (Konunuz harika Teşekkür ederim kendi adıma)

    YanıtlaSil
  6. Ben de özür diliyorum kısa saçlı o kızdan, çocukken korkup yolun karşısına geçtiğim, tüm enerjisini ayakta durmaya harcayan, muhtemelen cp'li, genç çocuktan, okula tekerlekli sandalyeyle gelip, sadece içim acıdığı için, görmezden geldiğim, adını bile sormadığım okul arkadaşımdan özür diliyorum.
    Oğlumun adı Boray...

    YanıtlaSil