28 Mayıs 2012 Pazartesi

sağlıkçı

Ameliyathanelere girdim, anılarını zihnimde toparlamakta zorlandığım.
Steril kıyafetleri giydim defalarca, rengini hatırlamak bile istemediğim
Maskelerle soludum belki yüzlerce defa, kokusunu unutmaya çalıştığım
Doktorlarla, hemşirelerle konuştum, tane tane, net!
Yoğun bakım kapılarında bekledim dimdik, kime neyse?
Serumlar taşıdım, test sonuçlarını yorumladım.
Damar aradım evire çevire, her bir elde, her bir ayakta
MR'lara Rontgen sonuçlarına baktım uzun uzun, anlamaya çalışarak
Geceleri kantinlerde, teraslarda, sandalye tepelerinde sabahladım.
Hep sordular bana, doktorlar, hemşireler, kantinciler, temizlik görevlileri, güvenlikler
“sağlıkçı mısınız?”
“hayır, anneyim, sakin kalmaya çalışan, derdimi net anlatabilmek için sağlıkçıların dilini konuşmaya çalışan bir anne, sadece anne…”
Yine de yetmedi anlattıklarım, inandıramadı söylediklerim. En son 1.5 ay önceki hastane odasında yaşadıklarım sırf “anne” olduğum için ciddiye alınmadı, abartılı bulundu, panikledim sayıldı. Dinlenilmedim, dinletemedim. Son anda müdahale edildi,o da sözün geçmediği yerde, çığlıkla uyarı verince!
Geçti gitti ama içimdeki acı, kızgınlık hala duruyor.
Bundan sonra sorarlarsa bana;
“evet sağlıkçıyım!”

2 yorum:

  1. bu notunu saglık bakanlıgı sitesinden butun "saglıkcılar" icin bir sure ayınlamalarını rice etmek isterdim.

    YanıtlaSil