23 Mayıs 2012 Çarşamba

abi

Akşam yemeği vakti. Hava güzel, balkonda masa kurulmuş, ablasıyla bahçede yürüyen Umut Bey bekleniyor. Bahçe ve balkon arası 3 basamak sadece. Herşeyi görebiliyorum oturduğum yerden. Hemen önümüzdeki çocuk parkını, 150 dairenin tüm çocuklarının parkta koşuşturmasını, meraklı gözlerle Umut’a bakan çocukları, büyükleri, acıyanları, sevenleri, gülenleri, hepsini…

Derken elinde basket topuyla büyüklerden bir çocuk hızla yaklaşıyor, önce bize, sonra dönüp Umut’a “merhaba” diyor. Umut önce şaşırıyor, kısa süren bir sessizlik, sonra ufacık bir “abi” kelimesi dökülüyor ağzından. Ardından muhabbet başlıyor;

-merhaba

-me

- çak bakalım, çak! Helaalll!

-adın ne sesin?

-uuuu

-hadi hadi, hepsini söyle, söyleyebilirsin

-uuuu – muu

-bravo! Yeni mi taşındın sen?

-eede

-kaç yaşındasın

- ye

-oo koca adammışsın sen yaa! Ben de 16 yaşındayım. Çok tatlıymışsın sen, ver bir yanak! Hadi görüşürüz sonra

-baybayyy

Hiç müdahale etmeden seyrediyoruz. Baya bir diyalog dönüyor aralarında. Eşime fısıldıyorum “galiba gidip şimdi çocuğa sarılacağım” Çocuk bize dönüp “iyi akşamlar” diliyor.
“iyi akşamlar” diyoruz, ağzımız kulaklarımızda… Ben dayanamıyorum yine “sağol” diyorum tüm kalbimle!

3 yorum:

  1. dayanamayıp ağlayacaktım neredeyse, Allah o çocuktan razı olsun inşallah, ve sadece uzaktan bakmak yerine ufak bir muhabbetin bir çocuğu ve ailesini ne kadar mutlu edebileceğini görsün insanlar.

    YanıtlaSil
  2. Canım benim. Siz bukadar mutlu olmuşsanız Umutcuğu düşünemiyorum bile. Rabbim yar ve yardımcınız olsun. Selam ve dua ile.

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil